(ANKARA) - DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), ‘İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayınladı. DİSK-AR’ın raporuna göre; temmuz ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,5, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 10,7 milyon olarak hesaplandı. Türkiye, OECD ülkeleri içinde en yüksek işsizliğe sahip dördüncü ülke.
DİSK-AR, TÜİK’in işgücü istatistiklerini yayımlamasının ardından ''İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu''nu yayınladı.
TÜİK’in verilerine göre; mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,8, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (atıl işgücü) ise yüzde 26,5 seviyesinde gerçekleşti.
DİSK-AR ise geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 26,5, geniş tanımlı işsiz sayısının ise 10,7 milyon olduğunu açıkladı.
DİSK-AR’ın raporunda yer alan önemli saptamalar şöyle:
“DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Temmuz 2024’te 10 milyon 681 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre pandemi öncesinde, 2019 Temmuz’da yüzde 13,9 olan dar tanımlı işsizlik Temmuz 2024’te yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Ancak aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 19,3’ten yüzde 26,5’e yükseldi. Son 1 yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 977 bin artarak 8,7 milyondan 10,7 milyona yükseldi. Covid-19 salgını sonrası geniş tanımlı işsizlik oranı 7,2 puan, geniş tanımlı işsiz sayısı ise 4 milyon 75 bin kişi arttı.
''Türkiye, işsizlikte en kötü dördüncü ülke''
Dar tanımlı işsizlik oranı, işgücündeki gerçek görünümü yansıtmaktan uzaktır. Ancak dar tanımlı işsizlik verileri önemli birer göstergedir. Türkiye ve OECD ülkelerinde dar tanımlı işsizlik oranları karşılaştırıldığında Türkiye’nin işsizlik konusunda en kötü dördüncü ülke durumundadır.
''Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik oranı AB ortalamasının 2,12 katı''
Türkiye’de son yıllarda dar tanımlı işsizlikte düşüş olmasına karşın işgücündeki gerçek görünümü yansıtan geniş tanımlı işsizlikte ciddi bir artış söz konusudur. Türkiye’de dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas açılmaya devam etmektedir. Geniş tanımlı ve da tanımlı işsizlik arasındaki farkın yükselmesinin sebebi iş gücüne dahil olmayanların sayısındaki artıştır. Türkiye’de dar ve geniş tanımlı işsizlik AB ülkelerine ve ABD’de kıyasla oldukça yüksektir. ABD’de dar tanımlı işsizlik yüzde 4,2 ve geniş tanımlı işsizlik yüzde 7,9; AB ülkeleri ortalamasında dar tanımlı işsizlik yüzde 6,3 ve geniş tanımlı işsizlik yüzde 12,5 iken Türkiye’de dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,8 ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26,5’tır. Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik oranı AB ortalamasının 2,12 katı ve ABD ortalamasının ise 3,35 katı düzeyindedir.
''Kadın işsizliği ile erkek işsizliği arasındaki fark açılıyor'''
Kadın işsizliği önemli toplumsal cinsiyet eşitsizliği göstergesi olmaya devam ediyor. Kadınların istihdama erişimi önemli kısıtlılıklar içeriyor. Türkiye’de bir yandan kadınların istihdama katılma oranları erkeklere göre oldukça düşük seyrederken öte yandan Türkiye’de kadın işsizliği erkeklere kıyasla oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor. Kadın işsizliği ile erkek işsizliği arasındaki fark açılıyor.
''İşsizlerin yüzde 87,3’ü işsizlik ödeneği alamıyor''
TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. Temmuz 2024’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 167 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Temmuz 2024 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 403 bin civarındadır. Böylece Temmuz 2024’te resmi işsizlerin sadece yüzde 12,7’si işsizlik ödeneği alabildi. Yaklaşık 2,7 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 87,3’ü işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.
''Geniş ve dar tanımlı işsizlik farkı yaklaşık 18 puan''
Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasındaki puan farkı açılma eğilimini sürdürüyor. Zamana bağlı eksik istihdamda artış ve iş bulma ümidinin kaybedilmesine paralel olarak geniş tanımlı işsizlik oranı artıyor ve dar tanımlı işsizlik ile arasındaki makas açılıyor. Örneğin, Ocak 2019’da dar tanımlı işsizlik yüzde 13,6 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,7 olarak gerçekleşmişti. Bu dönemde geniş tanımlı işsizlik dar tanımlı işsizlikten 6,1 puan yüksekti. Temmuz 2024’te ise dar tanımlı işsizlik yüzde 8,8 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 26,7 olarak gerçekleşti. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark bu dönemde 17,9 puan oldu. Böylece dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki puan farkı en yüksek düzeye ulaştı. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni zamana bağlı eksik istihdam sayısı, ümidini kaybedenlerin, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve iş arayıp işbaşı yapamayacak olanların sayısındaki artıştır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılmaktadır.''