(ANKARA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden İzmir'de bir röportajdaki ifadeleri nedeniyle yargılanan Dilruba Kayserilioğlu'nun 30 Ağustos törenlerinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yan yana oturmasını eleştirdi. Erdoğan, "Milletimiz iradesine dil uzatanı da hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize sadece Cumhur İttifakı'na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. CHP lideri Özel’in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na başkanlık etti. Erdoğan, partisinin 23'üncü yaşını coşkuyla kutladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak bugün de aynı sevda ile aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır ayrımız gayrımız yok biz beraberiz, kardeşiz diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz. Bugüne kadar nice operasyonların vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Terör eylemlerinden darbeye sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık.
23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz. Bugüne kadar nice operasyonların vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Terör eylemlerinden darbeye sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık. Partimizin içine nifak tohumları ekilmek istendi. Bizi çalıştırmamak, bizi yavaşlatmak için önümüze nice engeller konuldu. İçeriden dışarıdan ulusal ve uluslararası basından kendini ülkenin sahibi gören elitlerden, yıllardır milletin kaynakları üzerinde büyüyen belli sermaye çevrelerinden, istihbarat örgütlerinden nice saldırılar geldi. Milletimizi birbirine düşürmek, sokaklarımızı karıştırmak böylece vesayete uygun ortam hazırlamak için her yolu denediler. Her oyuna başvurdular.
Allah'a hamdolsun 23 yıl içindeki tüm bu saldırılara göğsümüzü siper ettik. İçeriden veya dışarıdan gelen tüm bu saldırıları püskürttük. Aziz milletimizin yardımıyla kurulan tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdik. Bir avuç seçkinin kendini halktan üstün gören bir avuç kibir abidesinin millete efendilik taslamasına izin vermedik. Sıkıntılarla karşılaştık ama en zor günlerimizde dahi yeise ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmadık. İman varsa imkan da vardır dedik. Her zaman Allah bize yeter millet bize yeter dedik. Sırtımızı önce Hakk'a sonra halka dayadık ve hak bildiğimiz yolda bugüne kadar alnımız ak, başımız dik bir şekilde yürüdük. Üstadın o veciz ifadesiyle akrebin kıskaçında yoğrularak bugünlere geldik.
Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor, bırakın insanları. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşıyor ama bunlar daha ortada fol yok yumurta yokken koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere 'işte bizim eserimiz' diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var, mebzul miktarda kumpas var, kendi çıkarları kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar. Hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar.
Değiştik dediler, normalleştik dediler, eski alışkanlıklarımızı terk ettik dediler, helalleştik dediler ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak baş köşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi Cumhur'a hakaret edenlere himayet Partisi'ne dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz, hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı muhalefettir, tutarsızlıktır, tek parti CHP'lerine geri dönmektir. Şunu çok net söylemek isterim bunu ne bize ne de millete yutturamazsınız. Millet ne dediğinize değil, ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da, hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize sadece Cumhur İttifakı'na oy verenleri değil, milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. CHP lideri Özel’in millete bir özür borcu olduğuna inanıyoruz.
"Türkiye Buluşmaları ile tüm Türkiye'yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacağız"
Bize saldıranları milletimizin değerlendirmesine havale edeceğiz. Sizlerden de illerinizde bu yüksek hassasiyetle çalışmanızı bekliyorum. 31 Mart seçimleri sonrasında milletin sandıkta verdiği mesajların gereğini yerine getiriyoruz. Muhalefetin kendi kendine şişirdiği balon sönmekte, Türk siyasetinde taşlar tekrar yerli yerine oturmaktadır. Partimizin geçen haftaki MKYK toplantısında aldığımız kararla kongre maratonumuzu başlattık. 12 Ekim'de belde ve ilçe kongrelerimize 'Bismillah' diyeceğiz. Bunun öncesinde Türkiye Buluşmaları ile tüm Türkiye'yi ilçe ilçe, mahalle mahalle tarayacağız. 8. Büyük Kongre maratonumuzu yeni bir şahlanışın, yeni bir atılımın vesilesi haline dönüştürmek arzusundayız. AK Parti sıradan bir parti değildir. AK Parti, Türk siyasetinin merkezini temsil eden en büyük harekettir. Ülkemizi yönetme görevimiz yanında, sosyal değişimleri, özellikle doğru okuma ve yönlendirme misyonumuz da vardır. Siyasette merkezi temsil etmek olduğu gibi, bunun yanında AK Parti o gücünün de yerli yerinde olduğunu tüm dünyaya ispat etmiştir. Önemli olan sabitelerinizi koruyarak toplumdaki değişimlere göre konumuzu ayarlama kabiliyeti göstermektir.
Karamsarlık zerk etmek isteyen fitne tüccarlarına lütfen kulak asmayın. Bu ülkeye en kıymetli senelerini kaybettirmiş boş tartışmaların peşine kesinlikle takılmayın. Milletin sinir uçları ile oynayan provokatif dile prim vermeyin. Biz kendimiz olduğumuz sürece, Allah'ın izniyle kimse bizim yükselişimizi engelleyemez. Unutmayın, bizi bugünlere getiren kendi doğrularımızdır. Biz doğru olursak, siyasette doğru işler yaparsak zaten eğri hak ettiği yerde olacaktır. Hangi görevde olursak olalım hepimiz işimizi en iyi şekilde ifa etmekle mükellefiz. Bunun için daha fazla insana ulaşacağız.''