Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Telafisi Yok'

Erdoğan; "Su konusunda yaşanacak en ufak gecikmenin telafisi yok" diyerek temiz suya erişimin önemini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, ‘’DSİ Tarafından Yapımı Tamamlanan 564 Tesisin Toplu Açılış Töreni’ne konuşma yaptı. Erdoğan; "Su konusunda yaşanacak en ufak gecikmenin telafisi yok" diyerek temiz suya erişimin önemini vurguladı. Erdoğan ayrıca, "Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir" açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

DSİ Genel Müdürlüğümüzce yapımı tamamlanan 564 tesisimizin toplu açılış töreni vesilesiyle bugün bir aradayız. 77 şehrimizdeki bu projelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 8’i baraj 48’i gölet, 26’sı içme suyu tesisi, 350’si taşkın kontrol tesisi... 98 milyar TL toplam yatırım değeri olan bu tesislerle 1 milyon 147 bin dekarlık araziyi sulamaya açıyoruz.

128 milyon kWh hidroelektrik enerji üretiyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimizle Türkiye ekonomisine yıllık 18 milyar TL tutarında katkı vereceğiz.

Milletimizin hizmetine sunmaktan kıvanç duyduğumuz bu eserlerin hayırlı olmasını diliyorum. Tarım ve Orman Bakanlığımıza DSİ Genel Müdürlüğümüze ve yüklenici firmalarımıza teşekkür ediyorum. Su bizim hem inancımızda, hem tarihimizde hem de kültür dünyamızda hayati yer tutar. Kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk.

Su, hayatımızı idame ettirdiğimiz bir nimet olma yanında kültür kodlarımızda da baş köşeyi ayırdığımız mümtaz bir yere sahip olmuştur. Suyun stratejik önemi de günümüz dünyasında artmaktadır. Artan su ihtiyacımız, üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor. Dünyadaki suyun yüzde 97,5'i tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan tatlı su miktarının da ancak yüzde 1'lik bölümü kullanılabilir durumdadır. Sadece %0,1'lik toplam kaynağa erişim sağlanabiliyor.

Ülkemiz dahil birçok yerde su hala sınırsız bir kaynak olarak algılanmaya devam ediyor. Bu tamamen yanlış, temelsiz ve tehlikeli bir bakış açısıdır. Su gün geçtikçe tükenen, azalan, kirlenen bir kaynaktır.

Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Hızlı tüketim kültürü, su kirliliği tehditleri de kullanılabilir su kaynaklarının tükenmesine yol açıyor. 4 milyar civarında olan dünya nüfusu bugün 8 milyarın üzerine çıktı. Nüfus artarken yeryüzüne düşen yağış miktarında herhangi bir artış yaşanmadı.

Son yıllarda su baskınları, orman yangınları, kuraklık gibi doğal afetlerle daha sık karşılaşıyoruz. Akdeniz havzasındaki ülkeler iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan ülkelerdir.

Güney ve Batı illerimiz orman yangınlarıyla mücadele ederken kuzey şehirleri sel felaketleriyle uğraşıyordu. Tabiattaki düzen bozuldukça nimetler de birer afete dönüşmektedir. Doğadaki bozulmanın temel sebebi kaynakların hoyratça kullanılması ve bilinçsizce tüketilmesidir. Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkanlar değil, bizden sonra gelecek nesillere teslim edilecek emanet olarak görmemiz gerekiyor.

"TEMİZ SU KAYNAĞI BİR BEKA MESELESİDİR"

Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak en ufak gelişme telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır.

İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Sıfır atık projemizle israfı önlemeyi amaçlıyoruz. 2053 yılı için belirlediğimiz net sıfır emisyon hedefimize ulaşıncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz.

Su yoksa tarım yok, gıda yok. Bizi ve canlıları hayatta tutacak dalımız yok demektir.