CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Her mazlumun, her mağdurun yanında olduğumuzu gibi senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal” sözlerine; “Mal bulmuş mağribi gibi bu meselenin üzerine atladı. Suni gündemler yaratarak ülkedeki ağır ekonomik buhranın üzerini örtmeye çalışanlara cevap yakında verilecek” tepkisini gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP’li kadın milletvekilleri ile birlikte bulunduğu Amasya’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı, “Bu ülkede kimsenin ötekileştirilmesine izin vermeyiz. Her mazlumun, her mağdurun yanında olduğumuzu gibi senin de yanında dimdik dururuz Bay Kemal… Nasıl 85 milyonun hakkını ve hukukunu gerektiğinde canımız pahasına koruyorsak, ana muhalefet partisinin genel başkanının hakkını da üç, beş kendini bilmeze; üç, beş marjinal tetikçiye çiğnetmeyiz” açıklamasını değerlendirdi. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Karaca, şunları söyledi: “Bu konuda zaten en üst makamdan bir özür geldi. Cumhurbaşkanı da hemen mal bulmuş mağrip gibi bu meselenin üzerine atladı. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan 84 milyon, artık tek kişilik hükümetin bugüne kadar toplumu hangi noktada ayrıştırdığının bilincinde. O nedenle onun söylediği hiçbir söz, 84 milyonun nezdinde hiçbir itibar görmüyor. Artık bu ülkede yaşayan yurttaşlarımız toplumsal barış temelli, Sayın Genel Başkanımızın helalleşme hedefiyle çıktığı bu yolda etnik kökeninden, inancından, dünya görüşünden, giyiminden kuşamından dolayı ötekileştirilmeyeceği bir iktidarın gelmekte olduğunu görüyor. O nedenle suni gündemler yaratarak ülkedeki ağır ekonomik buhranın üzerini örtmeye çalışanlara gereken cevap, zaten çok yakın zamanda verilecek. 37. Olağan Kurultayı’mızda, İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizi oybirliği ile kabul ettik ve ilan ettik. Bu çağrı beyannamemizin bir maddesi toplumsal barıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, hiç kimsenin öteki olmadığı, hiç kimsenin dünya görüşü, inancından dolayı ötekileştirilmediği ve herkesin barış, huzur içerisinde ülkenin tüm nimetlerinden eşit ve adaletli bir şekilde faydalandığı bir Türkiye, halkın iktidarını hedefleyen bir mücadelede birlikte yol alıyoruz. Bu nedenle bugüne kadar o muhafazakar, mütedeyyin kadınlara yönelik ayrıştırıcı, ötekileştirici cümleler sarf edilmesi ve bu nedenle de toplumun bu ayrışma ve kutuplaşmada gördüğü zarar ortadadır. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm CHP’liler de artık toplumsal ayrışmayı değil, toplumsal buluşmayı, toplumsal barışı hayata geçirecek bir siyaset çizgisinde ilerliyoruz. Sayın Genel Başkanımız da bu yönde bu adımları çok daha cesur, çok daha net mesajları ile atıyor. Biz de ona yoldaşlık ediyoruz.”