Gündem

CHP'li Gürer: ''Bakan Uraloğlu, Devlet Demiryolları'ndaki taşeronların kadroya alınması için bir çalışmaları olmadığını söyledi''

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TCDD Taşımacılık A.Ş.'de çalışan taşeronların durumuna ilişkin yazılı soru önergesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun verdiği yanıt üzerine, "Bakan, Devlet Demiryolları'nda çalışan taşeronların kadroya alınması yönünde bir çalışmaları olmadığını söyledi. Belediye şirket işçisi 500 bin kişinin yanı sıra taşeronda kamuda olanların tamamının kadroya alınmaları gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TCDD Taşımacılık A.Ş.'de çalışan taşeronların durumuna ilişkin yazılı soru önergesine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun verdiği yanıt üzerine, "Bakan, Devlet Demiryolları'nda çalışan taşeronların kadroya alınması yönünde bir çalışmaları olmadığını söyledi. Belediye şirket işçisi 500 bin kişinin yanı sıra taşeronda kamuda olanların tamamının kadroya alınmaları gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

CHP Niğde Milletvekili Gürer, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, TCDD Taşımacılık A.Ş.'de hizmet alımı yoluyla çalıştırılan personelin durumunu ve özlük haklarında iyileştirme yapılıp yapılmayacağını sordu. Uraloğlu, yanıtında şunları kaydetti:

"TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü organizasyon yapısında yapılan değişiklikler neticesinde yeni iş yerleri kurulmuş olup, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı Yönetmeliği'nde bu işyerlerini de kapsayacak şekilde revize yapılması çalışmalarına kısa zaman içerisinde başlanacaktır.

TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürlüğü'nde görev yapan tüm personelin görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmiş durumda olup organizasyon değişikliği, mevzuat değişikliği gibi nedenlerle ihtiyaç bulunması halinde gerekli düzenlemeler yapılmaktadır.

TCDD Taşımacılık A.Ş.'de hizmet alımı yoluyla bin 857 personel çalıştırılmaktadır. Lojistik hizmet alımı ile 85 lojistik görevlisi, 95 koruma güvenlik görevlisi, 402 gişe görevlisi, 155 Yüksek Hızlı Tren host ve hostesi çalıştırılmakta olup, personelin kadroya alınması veya ücretlerinin iyileştirilmesi ile ilgili yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır.

399 sayılı KHK'nın II Sayılı Cetveline tabi sözleşmeli personel statüsünde 247 personel lojistik memuru pozisyonunda görev yapmakta olup, hizmet alımı yoluyla çalıştırılan lojistik görevlileri ile aynı görevi yapmamaktadır. Lojistik memurlarının özlük haklarının iyileştirilmesi ile ilgili yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır."

"İktidarın esnek çalışmayla ilgili çalışma başlatması kabul edilebilir bir durum değil"

Çalışma yaşamının AK Parti iktidarları döneminde çalışma yaşamının modern köleliğe dönüştüğüün belirten Gürer, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Emekçiler hak ettiğini alamıyor, emekliler aldıkları maaşla yaşamlarını sürdüremiyorlar. Siyasi iktidar bir çalışma başlattı. İş kanununda değişiklik yaparak uzaktan çalışma modeli, kısmi çalışma modeli, değişken zamanlı çalışma modeli ve akademik eğitim amaçlı çalışma modelleri üzerine çalışmaya başladı. Böylece esnek çalışmayla ilgili düzenlemeye gidileceği söyleniyor. Meclis açıldığında kanun teklifinin Meclis'e getirileceği belirtiliyor. Yanlış bir yoldalar. Modern köleliğe dönüşmüş çalışma yaşamında esnek çalışmayı gündeme alarak güvencesiz ve kıdem tazminatsız çalışmanın yolunu açmak istiyorlar.

Bakan, Devlet Demiryolları'nda çalışan taşeronların kadroya alınması yönünde bir çalışmaları olmadığını söyledi. Belediye şirket işçisi 500 bin kişinin yanı sıra taşeronda kamuda olanların tamamının kadroya alınmaları gerekir. Emeklilikte adalet arayanların haklarının verilmesi gerekir. Staj ve çırakların iş başı yaptıkları gün emekliliğe esas yaş sigortasının başlatılması gerekir. Geçici ve mevsimlik işçilerin kadro haklarının verilmesi gerekir. Bunun gibi yapılması gereken çalışmalar varken çalışanları kıdem tazminatından mahrum edecek, güvencesiz, sendikalı örgütlenmenin önünü kesecek esnek çalışmayla ilgili siyasi iktidarın çalışma başlatması kabul edilebilir bir durum değildir. Bir an önce siyasi iktidar bu anlayıştan vazgeçmelidir."