Sakarya’da kadınların sığınacağı, kendilerini koruma altına alacağı bir sığınma evinin dahi olmadığını ileri süren Çeroğlu, “100 bin nüfusun üzerindeki her ilçede Kadın Sığınma Evi olma zorunluluğu varken, Sakarya’da Büyükşehir belediyesinin dahi sığınma evi yok maalesef. Şiddet gören, ölüm korkusu yaşayan kadınlar nereye gidecek. Bu kadınlarımızı kim koruyacak” dedi.
Tüyler ürpertici
Çeroğlu, sadece 2024 yılında yaşanan kadın cinayetlerinin dahi tüyler ürpertici olduğunun altını çizerek, şunları söyledi; “Kadına şiddet, son zamanlarda gündemin neredeyse birinci sırasında. Gün geçmiyor ki bir namus cinayeti işlenmesin, bir kadın işkence görmesin, dayak yemesin.
4 ayda 4 cinayet
Şehrimizde; 3 Şubat 2024 — Sakarya'da bir kadın çalışmasını istemediği için erkek arkadaşı tarafından katledildi.
27 Şubat 2024- Akyazı ilçesinde bir kişi, boşanma aşamasındaki karısını silahla vurarak öldürdükten sonra intihar etti.
21 Nisan 2024 — Sapanca'da Soğucak Yaylası'nda 27 yaşındaki kadının cesedi bulundu.
20 Mayıs 2024 — Karasu ilçesinde inşaatın temel kazısı yapıldığı sırada elleri ve ayakları bağlı şekilde kadın cesedi bulundu.
Ya korku, çaresizlik ve güvensizlik içinde yaşayan kadınlarımız!
Maruz kalmayacaklardı
Yerel belediyelerimizin 5393 sayılı belediye Kanunu’na göre takdir yetkisi olmadan açmakla yükümlü oldukları bir Kadın Konuk Evi olsaydı, ‘Kadınlar artık çaresiz değil. Fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve sözlü istismara uğradıysanız, kadın konukevlerimizle yanınızdayız. Uzman personelimizle zor günleri aşmanız için sizi destekliyoruz. Biz hukuki destek, kreş yardımı ve çocuklarınızla birlikte geçici barınmaya kadar birçok konuda hizmetler veriyoruz. “Çünkü biz bir aileyiz” diyebilselerdi, belki bu kadınlarımız ölmeyecek, bu denli şiddete maruz kalmayacaklardı.
“Bana ne” demek insana yakışır mı? Münferit deyip geçemezdik ama geçtik! “Bir istisna” ya da “bir meczubun tavrı”, ya da “kadının rızası var” gibi onlarca bahaneyle geçiştirildi yıllarca bu olaylar.
Ne yapmalıyız
Şimdi doğru soru şu olmalı! Peki, biz onlar için ne yapmalıyız, biz başka kadınlar ve çocuklar mağdur edilmesin diye ne yapmalıyız? Başımızı kuma sokarak kurtulamayacağımız konular bunlar. Doğrudan toplumu, gelecek nesilleri, kısaca hepimizin yaşamını etkileyen hayati konular! Böylesi bir rezalet kendi tanıdığımızın, yakınımızın başına gelmedi diye içimiz rahat güne devam edemeyiz; her şey ihtimal dâhilindedir. Şehrimizde bu tarih itibariyle belediye tarafından açılan bir kadın konukevi yoktur.
Samimi açıklama bekliyorum
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Azize Çeroğlu olarak tekrarlıyorum; Belediyelerimize müracaat eden hiçbir mağdur kadını çözümsüz bırakmayıp, beklentilerini karşıladığınızı ve sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirdiğinize kalben inanıyor musunuz? Yetkililerin samimi açıklamalarını merakla bekliyorum. Üzülerek belirtiyorum ki Kadın Konuk Evleri ile ilgili değerlendirmeler yapılmadan önce bilinmelidir ki kadınların konukevlerine ihtiyaç duyması üzücü bir durumdur.”