Politika

CHP'den SADAT Önergesi: Türkiye'nin Ne Gibi İlişkileri Olduğunun Açıklığa Kavuşmalı

“SADAT’IN İSTEĞİYLE SİLAHLI KUVVETLER YAPILANDIRILDI” SADAT’ın keskin nişancılık, gayrı nizami harp, meskun mahal operasyonları, tank avcılığı eğitimleri verdiği belirtilmekte ancak SADAT’ın bu eğitimleri Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Milli İstihbarat Teşkilat Başkanlığı’na, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verip vermediği, yurtdışında hangi ülkelerde eğitimler verdiği konusunda bilgi bulunmamaktadır. Bir paramiliter kuruluş olarak değerlendirilen SADAT, sabotaj, baskın, pusu kurma, suikast ve tedhiş alanlarında da eğitim vermektedir. Şirketin en büyük hisse sahibi olan ve bir zamanlar Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevini de üstlenen Adnan Tanrıverdi’nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Silahlı Kuvvetler’in yeniden yapılandırılmasına ilişkin tüm önerilerinin hayata geçtiğine yönelik sözleri hafızalardadır. Askeri yargının kaldırılmasından, Yüksek Askeri Şura’nın yapısına, Jandarma Genel Komutanlığı’nın İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasından askeri okulların yapısına kadar SADAT Şirketi’nin isteğiyle bir dizi değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. “İLİŞKİLERİ AÇIĞA ÇIKARILMALI” Ayrıca Tanrıverdi’nin; başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olan İslam Ülkeleri Konfederasyonu Anayasası’nın yazım çalışmalarında da bulunmuş bir eski tuğgeneral olduğunun unutulmaması gerekmektedir. Çok köklü bir devlet ve ordu geleneği bulunan ülkemizin, askeri anlamda hedeflerinin bir paramiliter şirketin amaçları istikametine sokulması gibi bir hataya tevessül edildiği ileri sürülmektedir. Suriye’deki iç savaş ve iç karışıklık sürecinde ve bu ülkeden Türkiye’ye yaşanan sığınmacı akınında büyük rol oynadığı belirtilen bu şirketle, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Cumhurbaşkanlığı’nın, Genelkurmay Başkanlığı’nın, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’nın ne gibi ilişkileri olduğunun açıklığa kavuşması ve kamuoyunun bu konuda aydınlatılması şarttır. İktidar partisi tarafından Türkiye’deki tüm olumsuzlukların sebebi olarak dış güçler gösterilmektedir. İktidar partisi yürüttüğü korku siyasetinin bir parçası olarak iç kamuoyuna yönelik ortaya attığı dış güçler paranoyasını her daim diri tutmaya çalışmaktadır. İktidar partisinin yaymaya çalıştığı bu söyleme uygun bir yapı olarak çalışma alanları ve verdikleri hizmetler dikkate alındığında dış güçlerin Türkiye içinde başvurabilecekleri yapı olarak akla ilk SADAT gelmektedir.”