Gündem

CHP Malatya Milletvekili Ağbaba: "Her şey iki kat artmış, kuru kayısı ise yarı yarıya düşmüş durumda"

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Malatya için kayısı adeta ekmektir, sudur, çocuklarımızın çeyiz parasıdır, okula giden çocuklarımızın defteridir, kalemidir. Kayısı üreticisi çok zor bir dönem geçirdi. Depremde de kayısı üreticisi yalnız bırakıldı. Geçen yıl mazotun litresi 19 liraydı, bu yıl 46 lira. Bir işçi yevmiyesi 450 lirayken bu yıl 950 lira, ilaç 450 liraydı şu anda bin lira. Her şey iki kat artmış kuru kayısı ise yarı yarıya düşmüş durumda" dedi.

(ANKARA) - CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Malatya için kayısı adeta ekmektir, sudur, çocuklarımızın çeyiz parasıdır, okula giden çocuklarımızın defteridir, kalemidir. Kayısı üreticisi çok zor bir dönem geçirdi. Depremde de kayısı üreticisi yalnız bırakıldı. Geçen yıl mazotun litresi 19 liraydı, bu yıl 46 lira. Bir işçi yevmiyesi 450 lirayken bu yıl 950 lira, ilaç 450 liraydı şu anda bin lira. Her şey iki kat artmış kuru kayısı ise yarı yarıya düşmüş durumda" dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 6 Şubat depremlerinin ardından Malatya'da devam eden sorunlara dikkati çekti. Malatya'nın temel geçim kaynaklarından olan kayısının fiyatlarının, artan maliyetlere rağmen geçen yılın yarısı olduğuna dikkati çeken Ağbaba, bu konuda da acilen önem alınması gerektiğini ifade etti.

"Basın toplantılarımızı sosyal medyadan canlı yayınlıyorduk ancak Instagram'a yasaklama geldi"

Veli Ağbaba şunları söyledi:

"Malatya 6 Şubat depremlerinde en çok hasarı gören illerin başında geliyor. Kamuoyunda çok bilinmese de şehir merkezimiz tamamen yok olmuş durumda. Basın toplantılarımızı sosyal medyadan canlı yayınlıyorduk ancak Instagram'a yasaklama geldiğini sabah saatlerinde öğrendik. Türkiye'de bir sosyal medya platformuna yasak gelebilmesi için mahkeme kararı olması gerekiyor. Maalesef Türkiye'de hukuk askıya alındığı için mahkeme kararlarına hiç ihtiyaç duyulmuyor. Biri 'Ben yasakladım' diyor ve yasak geliyor. Türkiye adeta muz cumhuriyetine dönüşmüş durumda. Bir kurum ya da kişi bir emir veriyor ve yasaklanıyor ya da bir günlük yas ilan edeceğiz diyor ve yas geliyor. Devlet, yönetilenler tarafından ciddiyetten uzaklaştırılıyor. Bir ülkeye bu kadar kötülük nasıl yapılır diye soranlara Türkiye'yi örnek verebilirsiniz. Anayasa Mahkemesinin ise sitesine erişilemiyor. Yani Türkiye'de bugün hukuk askıya alınmış durumda. Yaşadığımız sorunların birçoğu da bu hukuk tanımazlık yüzünden oluyor. İnsanlar buraya yatırıma gelir mi? Hukuku tanımazsan yarın başka bir şeyi de yaparsın, birinin malına el koyuyorum dersin. Yarın başka bir kurumu da kapatabilirsin. Bu kararları anlamak hakikaten mümkün değil."

Hamas lideri İsmail Haniye'nin ölümünün ardından Türkiye'de yas ilan edilmesine tepki gösteren Ağbaba, "Kafaya göre yas ilan ediliyor. Devletin bir kuralı olur, kaidesi olur. Ulusal yas ilanının belli kuralları olur. Sen Suriye'de 33 asker şehit edilirken yas ilan etmiyorsun ama önüne gelene canının istediği insanlara yas ilan edebiliyorsun. Bu da devlet ciddiyetinden uzak bir durum" dedi.

"Kayısı bizim için altın değerindedir"

Ağbaba, Malatya'daki temel geçim kaynaklarından olan kayısı ile ilgili yaşanan sorunlara ilişkin şunları kaydetti:

"Malatya için kayısı adeta ekmektir, sudur, çocuklarımızın çeyiz parasıdır, okula giden çocuklarımızın defteridir, kalemidir. Kayısı üreticisi çok zor bir dönem geçirdi. Depremde de kayısı üreticisi yalnız bırakıldı. Toplam 50 bin kayısı üreticisini direkt ilgilendirmekte. Kuru kayısının dünyadaki üretiminin yaklaşık yüzde 85'ini Malatya yapmaktadır. Bizim için altın değerindedir. Bir başka ülkede olsa böyle bir ili gözü gibi korur devlet. Kayısı değerinin çok altında satılıyor. Geçen yıl dalında yaş kayısı 50 liraya alıcı bulurken bu yıl 20 liraya alıcı buluyor. Kuru kayısıda durum çok daha vahim. Geçen yıl sarı kayısı 200 lirayken, gün kurusu kayısı 280 liraya alıcı bulurken şu anda fiyatlar yarı yarıya düşmüş durumda. 110- 120 lira arasında alıcı buluyor. Hatta pazarda 80 liraya kadar düşüyor. Kayısı üreticisi bu dönemde işçi getiriyor, ilaç alıyor, işçiye para ödemesi lazım ve kaysıyı satarak bu parayı elde ediyor. TÜİK'e göre enflasyon yüzde 71. Buna göre hesaplarsak sarı kayısının 341 lira, gün kurusunun 480 lira olması lazım. Geçen yıl mazotun litresi 19 liraydı, bu yıl 46 lira. Bir işçi yevmiyesi 450 lirayken bu yıl 950 lira, ilaç 450 liraydı şu anda bin lira. Her şey iki kat artmış kuru kayısı ise yarı yarıya düşmüş durumda."

"Dağın başına dört duvar yapıp teslim ettiler"

Deprem Malatya'yı yerle bir etti. Depremden sonra cumhurbaşkanı 650 bin konut yapacağını söyledi, birinci yılda tamamlanan konut sayısı 41 bin. Malatya genelinde 103 bin konut yapılacağını söyledi, yapılan konut sayısı 14 bin 636. Konteyner kentler de kurulup unutulmuş durumda. Sosyal hayat yok, çocuklar için saha yok, ulaşım yok. Adeta bir cezaevinde insanlar yaşamaya devam ediyor. Bir  başka konu ise, depremden sonra Malatya'da 44 alan rezerv alanı ilan edildi. Bir büyük belirsizlikle karşı karşıyayız. İş yeri nereye yapılacak, aynı metrekare korunacak mı, kaç liraya mal olacak kimse bilmiyor. 32 bin yerinde dönüşüm başvurusu var ancak dönüşen bina sayısı yok denecek kadar az. Yerinde dönüşüm için 750 bin lira kredi veriliyor ama bu paraya kimse ulaşamıyor. 'Güçlendirme yapın' diyorlar, vatandaş güçlendirme yapıyor. Arabasını satıyor, altınını satıyor güçlendirmeyi yapıyor ama söz verilen 400 bin lira güçlendirme kredisi de vatandaşa verilmiyor. Yerinde dönüşümün bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. İnsanlar TOKİ'ye gitmiyor. Devlet açısından da avantaj; altyapı var, camisi, sosyal tesisi, parkı var. TOKİ yapıyorlar, sosyal tesis yok, camisi yok, altyapısı yok, yolu yok, doğal gazı yok. Dağın başına dört duvar yapıp teslim ettiler.

"AKP resmen deprem bölgesi ve Malatya'daki insanları dolandırdı"

Bir de kiracı meselesi var, kiracılar için 3 bin 500 lira verilen kira desteği de kesilmiş durumda. Deprem bölgesinde kiracılar insan yerine konulmuyor. Konteyner hakkı yok, konut hakkı yok. Malatya'da 15 bin liradan aşağı kiralık ev bulmanız mümkün değil. Malatya'da doğru giden hiçbir şey yok. KOSGEB programında başvular alınıyor, onaylanıyor. İnsanlara 'borcunu öde' diyorlar, insanlar borç bulup ödüyor ama KOSGEB'e Aralık ayından beri başvuranlara kredi verilmiyor. Bir başka konu ise, AKP resmen deprem bölgesi ve Malatya'daki insanları dolandırdı. Depremden sonra 'ağır hasarlı binalardan eşyalarınızı almayın, devlet karşılayacak' denildi. Malatya'dan yaklaşık 80 bin müracaat var. Maalesef bir tek kişiye bir çöp yardım edilmedi."

"Futbol Federasyonu, bize bir yıl zaman verin tesislerimizi toplayalım"

Malatyaspor'la ilgili son durumu paylaşan Ağbaba, "Yeni Malatyaspor meselesinde hepimizin içi yanıyor. Deprem nedeniyle ligden çekilmiştik. Tesislerimizin durumu kötü, stadımızın durumu kötü ve depremde Malatyaspor 4 futbolcusunu kaybetti.  Bir önceki yönetim Yeni Malatyaspor'un ligden çekilmesine onay vermişti, yeni seçilen yönetim ligden çekilmeyi onaylamadı. Bu durum küme düşmesi anlamına gelir. Hem hükümete hem Futbol Federayonuna çağrım şu; bize bir yıl zaman verin, tesislerimizi toparlayalım, kadromuzu kuralım. Ona göre lige devam edelim. Şehrin en büyük teselli kaynaklarından birisi Malatyaspor" ifadelerini kullandı.