Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’i ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazetecilerin sorularını cevapladı. Özel ‘Diploma konusu ele alınmadı. Henüz diploma iptali yok, karar gelirse hemen itiraz edeceğiz’ dedi.
'GÖREVİNİZİ HUKUKA GÖRE Mİ YAPACAKSINIZ?'
Meclis’te AYM’nin ‘Can Atalay’ kararını okunmasına ilişkin konuşan Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a seslendi. Özel ‘Görevinizi hukuka göre mi yoksa AK Parti’nin hukukuna göre mi yapacaksınız Numan Bey? Sayın Meclis başkanı şunu bilmiyor. Anayasa’ya uygun yönetmek Meclis Başkan Vekilleri yetkisindedir. ‘Eğer benim sınırlarımla yönetilecek’ diyorsa gelip her gün Meclis’i yönetecek. Birinci sorumluluğu Anayasa ve iç tüzüğe karşıdır’ diye konuştu.
Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Sayın Danıştay Başkanımıza, Sayın Zeki Yiğit'e, gecikmiş bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Malum, Anayasa Mahkemesi Başkanımızı, Yargıtay Başkanımızı ziyaret etmiştik ancak Türkiye'nin olağanüstü gündemi ve hep birlikte yakından takip ettiğiniz olağandışı yoğunluktan dolayı bu ziyaretimiz gecikmişti. Sayın Başkanı ziyaret ettik.
Heyetimizdeki her 3 kişi de hukuk fakültesi mezunu. Sayın Başkanın meslektaşları. Yüksek yargı, yüksek yargıya Türkiye'de yargı güvenliğine, hukuki ilerleyebilir. duyulan yüksek ihtiyaç ve kişilerin değil, kurumların öneminin merkezde olduğu bu duygularla yapılmış bir ziyarettir.
Danıştay, dünyada yüksek idari yargı kurumları açısından Fransa'daki eşdeğeriyle birlikte en eski, en köklü, geleneği en kuvvetli olan yüksek yargı kurumlarından bir tanesidir. O anlamda kurumun tarihine, kurumun kültürüne, kurumun varlığına, kurumun önemine işaret eden bir ziyarette bulunduk.
'1 AY OLDU'
Sayın Başkana göstermiş olduğu ev sahipliğinden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. Bu görüşme, Sayın Danıştay Başkanımızla sıcak tartışmaların ya da yargının konusu olmuş konuların değerlendirileceği bir görüşme olarak biz bunu ele almadık. Bu doğru da olmaz. Ancak tabii bugün diplomanın iptalinin 1. ayı dolmuştur ve bu konuda biz halen daha bekliyoruz.
'BAŞVURUDA BULUNACAĞIZ'
Çünkü şu anda diploma iptal edilmedi. Diploma'yı iptal ettiklerini söylediler ancak bunu tebliğ etmediler. Tebliğ ettiklerinde saatler içinde, günler içinde bu hukuksuz işlemin iptali için idari yargı mercilerine başvuruda bulunacağız. Ancak bu diploma verilen kurum tarafından iptal edilebilecekken işin özüne girip de 35 yıl önce verilmiş bir gazete ilanına uygun yapılan başvuruyu 31 yıl önce verilen diplomayı o diplomanın sahibi kişilerin o diplomalarıyla 31 yıldır mesleklerini, görevlerini icra ettiklerini ve bunların ikincil, üçüncül sonuçlar doğurabileceği kısmına hiç girmiyorum.
Örneğin aynı anda diploma alan ve iptal edilen bir kişi, bir değerli hocamız Galatasaray Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde ve Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı olarak öğrenci mezun ediyor. Bu sefer onun mezun ettiği öğrencilerin diplomaları sorgulanmaya başlanır.
Bu içeriğe hiç girmeden sadece şekil yönünden baktığınızda veren kurum iptal edebilecekken o kurumun iptal etmeyeceğini anlayıp çarşamba günü öğlen ele alınacakken bu görüşme, salı günü akşam iftar vaktinde İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, o diplomayı veren kurumdan başka bir kurum ve senatoda değil, bir yönetim kurulu gayet de siyasi şekilde şekillendirilmiş bir kurumun yaptığı bir iptalden bahsediyoruz.
'İDARİ YARGININ EN TEPESİ'
Yaptıkları iş o kadar özürlü, o kadar sorunlu ki o kadar sorunlu ki bunu yazıp da tebliğ edemiyorlar. Öyle bir noktadayız ki tebliğ edeceksin ki ben buna karşı hukuk devletinde hakkımı arayacağım. Bunu yapamıyorlar. Tabii bunun tam 1. ayındayız bugün burada ve Danıştay, Türkiye'de idari yargının tepesi. Ancak Sayın Başkanla bu konu özelinde bu konuya özel bir şey konuştuğumuzu söyleyemem. Böyle bir durum yok ama meselenin sorunuzun benim tarafımdan verilen cevabı budur.
'SELÇUK KOZAĞAÇLI BUNU HAK EDECEK HİÇBİR ŞEY YAPMADI'
Selçuk Kozağaçlı Manisa Soma davasında 301 evladımız hayatını kaybetmişken 5 parası olmayan ailelere 5 kuruş talep etmeden o davayı Can Atalay ile birlikte götüren kişidir. Bakın Türkiye'nin en iyi ceza avukatları en pahalı ciplerine bindiler, geldiler. Oralarda çeşitli şeyler konuştular. 1 kuruş talep etmeden 1 kuruş talep etmeden o davayı Can Atalay'la birlikte götüren kişidir. O yüzden biz kendisinden Soma'daki mağdurlar olarak ve bu meseleye yüreği yananlar olarak razıyız. Soma davasında önce çok doğru bir karar verilmişti. Sonra Yargıtay'daki Yargıtay, bunu 5-0'la onamıştı. Yargıtay'daki o daireye müdahale edip 3 üyesini değiştirip yeniden itiraz edip bu sefer 3'e 2 Soma davasını bozdular ve hepimizin yüreğini sızlatan o karar çıktı.
Sayın Meclis başkanı şunu bilmiyor. Anayasa’ya uygun yönetmek Meclis Başkan Vekilleri yetkisindedir. ‘Eğer benim sınırlarımla yönetilecek’ diyorsa gelip her gün Meclis’i yönetecek. Birinci sorumluluğu Anayasa ve iç tüzüğe karşıdır.
'ORTADA SUÇ MU VAR?'
Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımazsan bir gün de senin Meclis Başkanlığını tanımazlar. Gülizar Hanım doğru olanı yaptı. Yaptırım uygulayacakmış, hiçbir yerde yaptırım uygulayabileceği yazmıyor. Yaptırım suça karşı uygulanabilecek bir şey. Ortada suç mu var? Burası ne ilkokul ne Numan Kurtulmuş okul müdürü. Kimse kimseye yaptırım uygulayamaz.
Bir ülkede işler iyiye gidiyorsa ekonominin iyiye gitmesi lazım. Erdoğan ‘Ben bilirim, faiz haram’ dedi. Yükselmeyen enflasyon bizi mahvetti. Emekli sürünüyor. Seçimden sonra enflasyonu kademe kademe aşağı çekmeye çalıştılar. Çok başarılı değillerdi ama az da olsa faiz düşürmeye başlamışlardı.
'PARALARI İMAMOĞLU’NU ENGELLEMEK İÇİN KULLANDI'
Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’ndan kurtulacak diye olmadık davalar açarak ‘Ey dünya bizim burada hiçbir şeyin kıymeti yok’ mesajı verdiler. Ne oldu, borsa 35 milyar kaybetti. Senelerdir emekliye zam vermez, hepsine yaptıkları kemer sıktıkları kişilere verilmeyen paraları İmamoğlu’nu engellemek için kullandı.
'TEĞMENLERİN ALNINDAN ÖPÜYORUZ'
İddialar doğru ise teğmenlere yapılan haksızlıktır. Bu gösteri uçuşunun çekimi yapılırken kendilerine Resmi koyduranların, teğmenlerin alnından öpüyoruz, koydurmayanlarında alnını karışlayacağız. Bir milim geri gitmeyiz. Atatürk’ten rahatsız olmak demek Cumhuriyet’e düşman olmak demek.
'KAYYIM MESELESİ AKP’NİN AYAĞINA DOLAŞTI'
Bunlar boş işler. Bu iş, bu yalandan beslenenlerin ayağına dolandı. CHP'ye kayyum atanması mümkün değil. Biz buna karşı çektik resti, yaptık kurultayı. Siyaseten mümkün değil. Kayyum meselesi AKP’nin kendi ayağına dolaştı. Rasim Ozan Kütahyalı’nın dediği de doğru değil ama senin televizyonun 3 ay boyunca ne tartıştı? CHP’ye zarar değil birlik ve beraberlik sağlar.
KAYNAK: GERÇEK GÜNDEM