Gündem

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz: “Sağlık Bakanlığı’nın yandaş grupların yönetimine teslim dilmesi kabul edilemez”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, 122 Sağlık-Sen yöneticisinin sağlık kurumlarında üst düzey yönetici pozisyonuna getirilmesine tepki göstererek, "Sağlık Bakanlığı’nın yandaş grupların yönetimine teslim edilmesi kabul edilemez bir durumdur" dedi.

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, 122 Sağlık-Sen yöneticisinin sağlık kurumlarında üst düzey yönetici pozisyonuna getirilmesine tepki göstererek, "Sağlık Bakanlığı’nın yandaş grupların yönetimine teslim edilmesi kabul edilemez bir durumdur" dedi.

CHP Sağlık Bakanlığı'ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, sağlıkta yapılan atamalara ilişkin açıklama yaptı. Sağlık Bakanlığı tarafından 17 Temmuz tarihinde çıkarılan 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile il sağlık müdürlüklerine üst düzey yönetici atama yetkisi verilmesini eleştiren Şahbaz, kamu kurum ve kaynaklarının belirli çıkar gruplarının eline teslim edilmesini ülkenin geleceği için tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

"Sağlık-Sen yöneticisi 122 kişi sağlık kurumlarında üst düzey yönetici pozisyonunda"

Sağlık Bakanlığı'nda yandaş sözleşmeli yöneticilik anlayışıyla devletin liyakatle, tarafsız görev yapma ilkesinin göz ardı edildiğini ifade eden Şahbaz, şunları söyledi:

"Ülkede sosyal adaletin temelleri derinden sarsılmaktadır. Sağlık Bakanlığında yandaş Sağlık-Sen yöneticisi 122 kişinin sağlık kurumları üst düzey yönetici pozisyonlarına getirilmesi, bu adaletsizliğin, liyakatsizliğin ve siyasi yandaşlığın ulaştığı boyutları gözler önüne sermektedir. Sağlık-Sen’in yönetiminde bulunan kişiler kamu sağlık tesislerinde hastanelerde başhekim, başhekim yardımcılığı, başhemşirelik, hastane müdürlüğü, müdür yardımcılığı; il sağlık müdürlüğünde uzman, uzman yardımcılığı, sağlık bakım hizmetleri müdürlüğü, mali işler müdürlüğü, destek ve kalite müdürlüğü gibi birçok üst düzey pozisyonda yer almaktadır. Ayrıca, bu atamalarla birlikte sendikal baskılar ve mobbing uygulamalarıyla iş barışı bozulmakta ve sağlık çalışanları canından bezdirilmektedir. Kamu sağlık sisteminin, böyle liyakatsiz, siyasi ve yandaş yapılanma ile nasıl bir çöküş yaşadığını görmek son derece üzücüdür."

"Çifte maaş uygulaması kamu sektöründeki eşitsizliği artırmaktadır"

Şahbaz, ‘sağlıkta sarı yapılanma’ olarak adlandırılan bu durumun sadece bir skandal değil, aynı zamanda liyakatsizliğin ve yandaşlığın ulaştığı boyutları da gözler önüne serdiğini belirtti. Şahbaz açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Hem kamuda, hem de sendika yönetiminde görev üstlenen bu kişiler, her iki kurumdan da maaş alarak devlet kaynaklarını kullanmakta ve çifte maaş uygulamasıyla kamu sektöründeki eşitsizliği artırmaktadır. Sağlık Bakanlığı, 17 Temmuz tarihinde, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) yer alan sözleşmeli yönetici personel pozisyonları için yaptığı düzenleme ile başkan yardımcısı, uzman, başhekim yardımcısı, müdür ve müdür yardımcısı pozisyonlarına yapılacak sözleşmeler ve görevlendirmeler il sağlık müdürlerinin yetkisine bırakıldı. Kamu kaynaklarının, yandaş sendikaların ve politik çıkar gruplarının hizmetine sunulması, ülkenin sosyal adalet anlayışını zedelemekte, sağlık hizmetlerinin kalitesini tehdit etmektedir.”

"Siyasi atamaları ve sendikal etkileri artıracak"

Sağlık Bakanlığı’nın il sağlık müdürlüklerine verdiği yetkinin siyasi atamaları ve sendikal etkileri daha da artıracağını, sağlık sisteminin geleceğini belirsizliğe sürükleyeceğinin altını çizen Genel Başkan Yardımcısı Aksaz Şahbaz, "Sağlık Bakanlığını yandaş grupların yönetimine teslim edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu skandal, sadece Sağlık Bakanlığının değil, tüm kamu yönetiminin nasıl yozlaştığını ve toplumsal adaletsizliklerin nasıl derinleştiğini göstermektedir. Kamu Kurum ve kaynaklarının, yoksul halkın çıkarlarına hizmet etmek yerine, belirli çıkar gruplarının eline teslim edilmesi ülkemizin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu uygulamaya derhal son verilerek kamu hizmetleri, gerçek liyakat ve adalet ilkeleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.