Yurt

CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan'dan 'Cerattepe' açıklaması: "Mahkeme kararının gereği derhal yerine getirilmelidir"

CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan, Rize İdare Mahkemesi'nin Cerattepe kararının gereğinin derhal yerine getirilmesi gerektiğini belirterek "Artvin halkı olarak iki seçenekle karşı karşıya kalmış durumdayız. Gerçekten de ya bu küresel emperyalist madencilik anlayışına teslim olacağız, mücadele etmeyeceğiz, ülkemiz ve bütün kaynaklarımız sömürülürken ya sessiz kalacağız ya da her onurlu millet gibi atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımıza ulaştırmak için her türlü hukuksal yola ve meşru savunma hakkını kullanarak direneceğiz” dedi.

UĞUR İSTANBULLU

(ARTVİN)- CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan, Rize İdare Mahkemesi'nin Cerattepe kararının gereğinin derhal yerine getirilmesi gerektiğini belirterek "Artvin halkı olarak iki seçenekle karşı karşıya kalmış durumdayız. Gerçekten de ya bu küresel emperyalist madencilik anlayışına teslim olacağız, mücadele etmeyeceğiz, ülkemiz ve bütün kaynaklarımız sömürülürken ya sessiz kalacağız ya da her onurlu millet gibi atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımıza ulaştırmak için her türlü hukuksal yola ve meşru savunma hakkını kullanarak direneceğiz” dedi.

CHP Artvin İl Başkanı Yusuf Orhan Atan, Başkanlığı, Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri ve yargı kararıyla ilgili açıklama yaptı. Atan, şunları söyledi:

“Artvin halkı ülkemizdeki bütün çevre mücadelelerine örnek olmuştur”

“Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl Başkanlığı olarak son günlerde ilimizin en önemli sorunlarından olan genelde maden ve özel olarak Cerattepe madeni ile ilgili alınan mahkeme kararları hakkında kamuoyuna açıklama yapmak gerekli olmuştur. Cerattepe mücadelesi 1994 yılından başlayarak 30’uncu yılını dolduran bir mücadele olmuştur. Bu kadar uzun erimli bir çevre mücadelesinin örneği yoktur. Artvin halkı bu mücadeleyi bir hak, hukuk, adalet ve yaşam mücadelesi olarak bu güne kadar taşımış, ülkemizdeki bütün çevre mücadelelerine örnek olmuştur."

"Mahkeme kararının gereği derhal yerine getirilmelidir"

Atan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Gelinen noktada; 2013 yılından alınan ‘ÇED  olumlu’ kararının Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra uydurma bir genelgeye dayanılarak 2015 yılında yeniden alınan kararla kaybettirilmiş, bu haksız karara karşı son başvuru yolu olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuş, 7 yıl süren anayasal yargı sonucu 2024 yılı mayıs ayı itibarıyla özel yaşama saygı hakkının ihlaline karar verilerek ihlalin ortadan kaldırılması için kararın Rize İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Rize İdare Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesine uyarak 2015 tarihli ÇED olumlu kararının iptaline karar vermiş, karar taraflara gönderilmiştir. Mahkeme kararı ile Cerattepe’de 7 yıldır sürmekte olan madencilik faaliyeti yasal dayanaklarını kaybederek yasa dışı konuma düşmüştür. Kararın taraflara gönderilmesi ile bir aylık kararın uygulanması süreci de başlamış olmaktadır. Öncelikle kamu idaresinden beklentimiz bir hukuk devletinde zorunlu olan yargı kararlarına uyulmasıdır. Bu anlamda mahkeme kararının gereği derhal yerine getirilmelidir.

"Madencilik bugün Artvin’in en büyük sorunudur"

Bugün tartışma konusu yapılmaya çalışılan mahkeme kararı 9 yıl önce açılmış bir dava ile ilgilidir. Maalesef adalet çok yavaş işlemiş Anayasa Mahkemesi 7 yılda ancak karar verebilmiştir. Madencilik bugün Artvin’in en büyük sorunudur. İlimizin yüzde 71’i 525 ruhsatla madenler ruhsatlandırılmış olup konu sadece Cerattepe de değildir. Cerattepe kapsamında ruhsat alanı genişletilmeye çalışılmış, Kafkasör Turizm Alanı kuşa çevrilmiş, 96 adet yeni sondaj başvurusu yapılarak Kafkasör’de açık işletmeye geçiş hazırlıkları başlamış, Atabarı, Stimzara ve Satimo su kaynaklarımız gasp edilmiş, bunlara karşı Yeşil Artvin Derneği tarafından açılan üç ayrı davada kazanılmıştır. Yine ruhsat alanı Cengiz Grubu tarafından alınan üç ruhsat alanı ile birlikte 8 bin 536 hektara çıkarılmıştır. Daha geçen hafta Melo’nun üstünde ve Stimzara su kaynağının olduğu yerde sondajlara başlanmış olup tehlike devam etmektedir. Sadece bu kadar da değil, 2024 Temmuz ayı içerisinde Ardanuç’ta 4, Yusufeli’nde 2 ve Arhavi’de 10 köyü kapsayan bir ruhsat alanı ihale edilmiş, Hod’da sürdürülmekte olan maden işletme hazırlığı İliç faciasının sorumlusu olan şirketin insafına terk edilmiştir. Gün geçmiyor ki yeni bir çevresel felaketle karşılaşılmasın.

"Ya sessiz kalacağız ya da her onurlu millet gibi her türlü hukuksal yolla ve meşru savunma hakkını kullanarak direneceğiz"

Bu durumda Artvin halkı olarak iki seçenekle karşı karşıya kalmış durumdayız. Gerçekten de ya bu küresel emperyalist madencilik anlayışına teslim olacağız, mücadele etmeyeceğiz, ülkemiz ve bütün kaynaklarımız sömürülürken ya sessiz kalacağız ya da her onurlu millet gibi atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımıza ulaştırmak için her türlü hukuksal yolla ve meşru savunma hakkını kullanarak direneceğiz. Bizler, Cumhuriyet Halk Partililer olarak her zaman yaşamın ve bu mücadelenin yanında olarak yine Yeşil Artvin Derneği'nin öncülüğünde ve onun bir bileşeni olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz, sürdürmekte de kararlıyız.”