Gündem

Can Atalay'dan TBMM Başkanı Kurtulmuş’a faks: "Özlük haklarımın iadesini talep ediyorum"

Gezi tutuklusu Can Atalay, Silivri Cezaevi’nden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a faks göndererek Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda özlük haklarının iadesi ve tesisi için gerekli tüm işlemlerin yapılmasını talep etti.

(ANKARA) - Gezi tutuklusu Can Atalay, Silivri Cezaevi’nden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a faks göndererek Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda özlük haklarının iadesi ve tesisi için gerekli tüm işlemlerin yapılmasını talep etti.

Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili gerekçeli kararının ardından Can Atalay, Silivri Cezaevi’nden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a faks yolladı. Atalay, AYM’nin Resmi Gazete’de yayınlanan kararına göre milletvekilliğinin fiili durum yaratılarak düşürülmeye çalışılmasının yok hükmünde olduğu ve “hukuken var olmayan işlem ile ilgili karar verilmesine yer olmadığı" kararı verildiğini kaydetti. Atalay, özlük haklarının iadesi ve tesisi için gerekli tüm işlemlerin gerçekleştirilmesini talep etti.

Faksta şu ifadeler yer aldı:

“Anayasa Mahkemesinin 25.10.2023 ve 21.12.2023 günlü kararları ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarımın ihlal edildiğine karar verilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesinin sözü geçen 21.12.2023 günlü kararında Anayasa’nın 148’nci Maddesinde düzenlenen bireysel başvuru haklarımın da ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Her iki kararda da tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak kararın bir örneğinin başvurucunun yeniden yargılanmasına başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılanmada durma kararı verilmesi hüküm altına alınmıştır.

Anayasa Mahkemesi, 01.08.2024 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile Milletvekilliğinin fiili durum yaratılarak düşürülmeye çalışıldığını bu hususun yok hükmünde olduğunu tespit ederek , ‘hukuken var olamayan işlem ile ilgili karar verilmesine’ yer olmadığı hükmetmiştir.

Anayasa Mahkemesinin sözü edilen son kararında hakkımda 'kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının varlığını sürdürdüğünün kabulü de mümkün değildir' saptamasını önemle dikkatinize sunmak isterim.

Özetle, açıklanan bu nedenlerle, TBMM’nin itibarının ve hukukunun daha fazla zarar görmemesi için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını, Anayasa Mahkemesinin açık kararları doğrultusunda öncelikle özlük haklarımın iadesi ve tesisi için gerekli tüm işlemlerin gerçekleştirilmesini Anayasa’nın 2, 138, 153, 158’nci maddeleri uyarınca talep ederim.”