Gündem

Büyük Zafer'in 102'inci yıl dönümü... Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma Hutbesi'nde Atatürk'ün adına yer vermedi

Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adına yer verirken, Cuma Hutbesi’nde Atatürk’ün adını anmadı. Hutbede, ''Bedir’den Malazgirt’e; Çanakkale’den 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne; 15 Temmuz’dan günümüze kadar î’lây-i kelimetullah aşkıyla üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz bir vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ahirete irtihal eden kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum'' denildi.

(ANKARA) - Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adına yer verirken, Cuma Hutbesi’nde Atatürk’ün adını anmadı. Hutbede, ''Bedir’den Malazgirt’e; Çanakkale’den 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne; 15 Temmuz’dan günümüze kadar î’lây-i kelimetullah aşkıyla üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz bir vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ahirete irtihal eden kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum'' denildi.

30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla mesaj yayınlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, ''Büyük Taarruzun Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere onun tüm silah arkadaşlarını, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını ve bu toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızı şükran ve minnetle yâd ediyoruz'' ifadelerini kullanırken, Cuma Hutbesi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adına yer verilmedi.

Yayınlanan hutbenin 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı:

''Bugün bize düşen; bizi biz yapan, bizi millet kılan bu ruhu canlı tutmak; İslam’ın emrettiği,  Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hayatına aktardığı değerleri çocuklarımızla ve gençlerimizle buluşturmaktır. Ecdadımızın aziz hatırasına, şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvi değerlere sahip çıkmaktır. Devletimizin bütünlüğü, vatanımızın bekası ve milletimizin selameti için sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Aramıza fitne ve fesat tohumları ekmek isteyenlere karşı uyanık olmak, kardeşliğimizden asla ödün vermemektir.

Bu vesileyle Bedir’den Malazgirt’e; Çanakkale’den 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne; 15 Temmuz’dan günümüze kadar î’lây-i kelimetullah aşkıyla üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz bir vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ahirete irtihal eden kahraman gazilerimizi ve devlet büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum.''