Beklenen İstanbul Deprem'i günümüzün gerçeği . Deprem olmadığı zaman maalesef ki gündemimizde olmuyor , unutuyoruz . Türkiye toprakları yüzde 90 boyutunda, dünyanın en tehlikeli aktif fay hatlarını içeriyor. Bu ülkede yaşıyor olmak demek her an depremle karşı karşıya olmak demek. Bu gerçeği göz ardı etmek yerine farkındalık yaratarak ve kabullenerek önlemler almalı ve zararı en aza indirgemeliyiz.
'Deprem değil , çarpık kentleşme öldürür. ' tehlikeyi önceden görebildiğimiz halde neden önlem almıyoruz. Sorun tam bu noktada başlıyor . 99 depremi enerjiyi Marmara'nın altına biriktirdi. Normalde 250 senede birikmesi gereken enerjiyi 50 saniyede Marmara'nın altındaki kabuğa yükledi. O depremden sonra 30 sene içinde İstanbul ' da deprem olma olasılığı yüzde 60 olarak hesaplandı.
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan Marmara Depremi'nin üzerinden 21 yıl geçti. Bilim insanları, deprem için alınan önlemlerin yeterli bulmazken, beklenen İstanbul depreminin yakın bir zamanda gerçekleşeceği konusunda ortaklaşıyor. Önlemlerimiz yeterli mi ? Gerçekten binalarımız sağlıklı mı ?
7 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi, Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Düzce ve Yalova'da yıkıma yol açtı.
TBMM Deprem Ri̇ski̇ni̇n Araştırılarak Deprem Yöneti̇mi̇nde Alınması Gereken Önlemleri̇n Beli̇rlenmesi̇ Amacıyla Kurulan Mecli̇s Araştırması Komi̇syonu'nun Temmuz 2010 tarihli raporuna göre, depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 43 bin 953 kişi yaralandı.Yaklaşık 200 bin kişinin evsiz kaldığı, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yerinin yıkıldığı depremden 16 milyona yakın kişi değişik düzeylerde etkilendi.Depremde ayrıca 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde hasar tespit edildi.
PEKİ İSTANBUL NASIL ETKİLENDİ ?
Büyük İstanbul Depremi'nin yakın bir zamanda gerçekleşeceğinin belirtildiği bu dönemde hazırlıkların ne kadar yeterli olduğu tartışılır . 99'da gerçekleşen Marmara Depremi'nde kayıplar oldukça fazla. Depremde 41 bine yakın konut ve iş yerinde hasar oluştu, 18 bin 162 konut orta ve ağır şiddetteki hasar yüzünden oturulamaz hale geldi.3 bin 171 okuldan 820'sinin hasar gördüğü İstanbul'da bunlardan 118'inde orta, 13'ünde ağır hasar belirlendi.İstanbul'daki 10 bine yakın kamu binasının 1137'sinde az, 387'sinde orta, 37'sinde ise ağır hasar oluştu.
Depremden İstanbul'da en çok Avcılar zarar görürken, ilçede 270 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı. 1823 konut ve 326 iş yerinin yıkıldığı ya da ağır hasar gördüğü ilçede, 5 bin 106 konut ve 872 iş yerinde orta hasar, 3 bin 685 konut ve 461 iş yerinde de hafif hasar meydana geldi.
UZMANLARIN YORUMU NE ?
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisi ve Afet Yönetim Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Gölcük Depremi’nden bu yana geçen 21 yılda olası İstanbul depremi için risk oranının büyüdüğünü söyledi.
Gündoğdu, "Geçen yıl 26 Eylül’te Silivri açıklarında 5.8 büyüklüğünde deprem oldu. Onu, İstanbul için beklenen deprem konusunda son uyarılardan biri olarak kabul etmek mümkün. Onun arkasından 4.7 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Silivri’de daha önce de 5.6 büyüklüğünde deprem oldu. Bunlar Marmara Denizi’nin gittikçe enerji topladığını ve bunu ortaya çıkarmaya hazır olduğunu gösteriyor" dedi.
Olası İstanbul Depremi’nin yüzde 62 oranında 30 yıl içinde olacağının söylendiğini hatırlatan Gündoğdu, "21 yıl geçti. O hesaplar doğru çıkarsa eli kulağında demektir. Bunu depremlerden de anlıyoruz. Tespit ettiğimiz ufak-tefek depremler var. Marmara çok aktif halde. Bunu Silivri’de 5.8 büyüklüğünde depremle hissettirdi. O deprem bayağı hasar verdi. Ama bunlar çok çabuk unutuluyor" diye konuştu.
Hafta içerisinde Avcılar Belediyesi tarafından düzenlenen toplantıda Gölcük Depremi’ne ilişkin değerlendirme yapan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise, "1999 Gölcük Depremi’nde İstanbul’da 30 yıl içerisinde deprem beklentimiz yüzde 60‘tı. Yani 9 yılımız kaldı" dedi.
"Silivri’deki 5.8 büyüklüğündeki deprem bana göre ilahi bir uyarıydı" diyen Kadıoğlu, "Çünkü fay hattına 20 kilometre uzaklıkta yaşıyoruz. Kocaeli depremi kaç kilometre uzaklıktaydı. Şimdi 20 kilometre uzağımızda. Faya çok yakın bir yerde yaşıyoruz. 100-150 kilometre değil. Artık çok daha tehlikeli ‘Tik-tak yapan bir bombanın yakınındayız. Süremiz yaklaşıyor arkadaşlar. Her geçen gün deprem olma riski artıyor. Yüzde 65-70’lere yükselmeye başladı" ifadelerini kullandı.
DEPREME HAZIR MIYIZ?
17 Ağustos Marmara Depremi'nin 21’inci yıldönümünde açıklamalar yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (AFAM) Müdürü ve inşaat mühendisi Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, "Olası İstanbul depreminin ayak seslerini duyuyorum ama biz hazır değiliz. 7.5 büyüklüğünde beklediğimiz depremde 200 bin insanın hayatını kaybedeceğini tahmin ediyoruz"dedi.
2000 yılı öncesinde yapılan konutlarda uygun yapı teknikleri kullanılmadığını belirten Prof. Dr. Altan, “2000 yılı öncesi yapılan binalar depreme dayanıksız. Evler, kalitesiz inşaat malzemelerinden yapılmış. Ama vatandaşlar hala bu konutlarda yaşıyor. İstanbul’dakilerin yarsından fazlası bu tip eski yapılarda hayatına devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Kocaeli depreminde nüfus yoğunluğunun azlığına vurgu yapan Prof. Dr. Altan, "Ona rağmen aylarca toparlanamadık. Şu anda devletin imkanları çok iyi fakat can ve mal kaybının Kocaeli depremine göre 10 kat daha fazla olacağı bir depremle karşı karşıyayız. O depremde 20 bine yakın insan hayatını kaybetti olası İstanbul depreminde 200 bin insan hayatını kaybedebilir. İstanbul’un nüfus yoğunluğu Kocaeli’ye göre çok fazla. İstanbul’daki yapıların yüzde 85’i depreme dayanıksız. 2000 yılı öncesi 800 bin, 1980 öncesi ise 300 bin civarında yapı stoku var. İstanbul depreminden çevre iller ve o illerde yaşayan toplamda 25 milyon insan da etkilenecek. 7.5 büyüklüğünde bir deprem bekliyoruz, bazı yapılar 8 şiddetinde de etkilenecektir" diye konuştu.
Adalar ile Silivri arasında kıyı şeridi bulunan ilçelerin risk altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altan, "Büyükçekmece, Esenyurt, Küçükçekmece, Avcılar, Maltepe, Kadıköy, Beşiktaş bu ilçelerden bazıları. Zemin ne kadar sağlam olursa olsun eski yapı stoku çok. Kentsel dönüşüm doğru bir karar ve hızlıca doğru bir şekilde tamamlanmalıdır" dedi.
17 Ağustos Marmara Depremi'nin yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yapan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, Marmara Depremi'nin üzerinden 21 yıl geçmesine karşın ülkenin depremlere hazırlıklı olmadığını söyledi.
Yer seçimi, yapı tasarımı, üretimi ve denetiminde bilimsel ve bütünlüklü bir düzen olmadığını söyleyen Yener, "Sorunlu dolgu alanları, dere yatakları ve kıyılar imara açılmakta, her yere AVM’ler, gökdelenler yapılmaktadır. Yanlış ulaşım politikaları, yanlış kentsel dönüşüm uygulamaları, rant eksenli büyük projeler, su yatakları ile yeşil alanlar arasındaki bağların koparılması, sel-su baskınlarının artışı, ısı adalarının oluşması gibi olgular depremlerin yıkıcı etkilerini artırmaktadır. Bu sorunlara, depremlere dayanıklı yapı stokunu artırma gerekliliğini gözetmeksizin yapılan son imar affı ve depremlerde toplanma yerleri olan alanlardaki hızlı yapılaşma da eklenmiştir" dedi.