Yurt

Bursa'daki petshoplarda yasa dışı ilaç satışına veteriner hekimlerden tepki: Hayvan ve halk sağlığı tehdit altında

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, petshoplarda yasa dışı veteriner tıbbi ürün satışı yapılmasına tepki göstererek, “Verilen ilaçlar nedeniyle hayvanlar hastalanmakta, birçok meslektaşımızın verdiği bilgiye göre ölüme kadar varan yan etkiler görülmekte yani aslında kasten hayvan öldürme suçu gerçekleşmektedir” dedi. Baysal, yaptıkları şikayet sonucu bu işletmelere 1 milyon 335 bin 41 lira idari para cezası kesildiğini aktardı.

ZEHRA DEĞİRMENCİ

(BURSA) - Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, petshoplarda yasa dışı veteriner tıbbi ürün satışı yapılmasına tepki göstererek, “Verilen ilaçlar nedeniyle hayvanlar hastalanmakta, birçok meslektaşımızın verdiği bilgiye göre ölüme kadar varan yan etkiler görülmekte yani aslında kasten hayvan öldürme suçu gerçekleşmektedir” dedi. Baysal, yaptıkları şikayet sonucu bu işletmelere 1 milyon 335 bin 41 lira idari para cezası kesildiğini aktardı.

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, düzenlediği basın toplantısında petshoplarda yasa dışı veteriner tıbbi ürün satışıyla ilgili tepkilerini dile getirdi.Baysal, petshoplarda, özellikle antiparaziter ilaçlar ve hayvan sağlığına yönelik diğer ilaçların, kanunlara aykırı olarak satıldığını belirtti.

Baysal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bir süreden beri petshoplarda yani evcil küçük hayvanlar için mama ve aksesuar satan, açmak ve işletmek için özel bir eğitim gerektirmeyen işletmelerde, kanunlara aykırı olarak veteriner tıbbi ürünler yani hayvan sağlığı ilaçları satıldığının duyumlarını alıyorduk. Özellikle antiparaziter ilaçlar yani barsak parazitleri olarak da ifade edilebilecek iç parazitler ve pire-kene gibi dış parazitleri engelleyecek ilaçların petshoplarda yoğun olarak satıldığı şikayetleri tarafımıza ulaşmaktaydı."

“İlaç önermek için hekim olmak gerekir”

Baysal, ilaç kullanımı için öncelikle hastalığın tespitinin ve tedavisinin uzman kişi tarafından yapılmasının gerektiğini belirterek, "Birçok ilaç uygun hastalıkta uygun dozlarda ya da doğru hayvan türlerinde kullanılmadığı takdirde kolaylıkla zehir haline gelebilmektedir, hatta uygun dozda kullanıldığında bile hastanın duyarlılığı varsa yan etkiler oluşturabilmektedir. Bu nedenle, ilaç önerebilmek için mutlaka ‘hekim’ diplomasına sahip olmak gerekir" dedi.

"Hayvan sağlığını ve halk sağlığını riske atıyorlar"

Baysal, sözlerine şöyle devam etti:

Ne yazık ki petshoplar, hem de oldukça fazla sayıda petshop adeta veteriner hekimliği eğitimi almışçasına, hasta sahiplerinin isteği üzerine ilaç satmakta, doz ve kullanım şekli önermekteler. Hatta bunu yaparken veteriner hekim önerilerini değersizleştirmekte, veteriner hekimlerin sadece kazanç kaygısı ile ilaçları yüksek fiyatlarla sattıklarını iddia etmekte, yasa dışı bir kazanç elde ederken aynı zamanda hayvan sağlığını ve halk sağlığını riske atmakla kalmayıp toplumun bir meslek grubuna karşı güveninin sarsılmasında pervasızca rol oynamaktalar. Peki bu durum nelere yol açıyor? Her şeyden önce bir suç işleniyor çünkü veteriner hekim dışında birinin, hayvana tıbbi ya da cerrahi müdahalede bulunması hayvan sağlığını ve veteriner hekimliği hizmetlerini düzenleyen 6343 sayılı ‘Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun’ ve 5199 sayılı ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ kapsamında suçtur.

Hayvanların ölümüne de neden oluyorlar

Verilen ilaçlar nedeniyle hayvanlar hastalanmakta, birçok meslektaşımızın verdiği bilgiye göre ölüme kadar varan yan etkiler görülmekte yani aslında kasten hayvan öldürme suçu gerçekleşmektedir. Kullanılan ilaçlar nedeniyle koruyucu hekimlik hizmetleri de aksamaktadır. İnsanlar için de risk olabilecek zoonotik yani hayvandan insana bulaşan hastalıkların önlenmesinde, bilinçsiz ilaç kullanımı büyük risk teşkil etmektedir. Tıbbi ürün yerine bitkisel kaynaklı ürünler de satılmakta, bu ürünler koruyucu özellik taşımamakta, ancak hasta sahiplerimiz önlem aldıklarını düşünmekte, halkımız bu anlamda hem yanıltılmakta hem de boş yere para harcamaktalar.

"Petshopların tedavi ve görüş bildirme yetkisi yok"

Petshoplar ya da internetten alınan ürünlerin gerçek mi sahte mi olduğu bilinmemekte, yaşanan sağlık sorunlarında muhatap bulunamamaktadır. Bazı petshoplarda aşıların gereksiz olduğu söylenmekte, aşı uygulama zamanları ile ilgili yanlış bilgiler verilmekte, hatta teşhisler konulup tedaviler önerilmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde üç hekimlik dalı vardır, insanlar için tıp hekimliği ve diş hekimliği, hayvanlar için veteriner hekimliği. Bunun dışında hiç kimsenin sağlık hakkında görüş bildirme, tanı, tedavi yetkisi yoktur. Veteriner Hekim olmayan kişilerin bu uygulamaları antimikrobiyal direnç başta olmak üzere, ilaç kaynaklı çevre sorunlarına, hayvanların daha çok hastalanmasına ve ölümüne neden olmaktadır.

Veteriner tıbbi ürünlerin toptan satışı Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan ruhsat almış veteriner ecza depoları ve Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı ecza depolarında, perakende satışı ise, tedavinin bir parçası olarak muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerinde ve veteriner tıbbi ürün satış ruhsatı almış eczanelerde veteriner hekim reçetesi ile yapılabilir. İnternet de dahil olmak üzere belirtilen yerler dışında veteriner tıbbi ürünler asla ve asla satılamaz, bu durum kanunlara aykırıdır.

“Bu durumun cezasız kalması kabul edilemez”

Tabii burada şunu da belirtmek isteriz, veteriner hekimlerin hastalarına önerdikleri ya da tedavisi için verdikleri her ilaç 2018 yılından beri e-reçete sistemine kayıt edilmekte, olağan denetimlerde, en küçük aksaklıkta veteriner hekimlere 73 bin liradan başlayan cezalar kesilmektedir. Bir hekime, zaten yetkisi olan bir konuda, sadece Bakanlık talimatına uymadığı için böyle haksız bir ceza kesilirken, herhangi bir eğitimi olmayan ve mesleği esnaflık olan bir kişinin denetlenmediği için halk sağlığını ve hayvan sağlığını bu kadar riske atması ve bu durumun cezasız kalması asla kabul edilemez.

1 milyon 335 bin TL ceza kesildi

Biz de Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak kabul etmedik ve geçtiğimiz aylarda değişik zamanlarda Bursa’nın değişik yerlerinde hasta sahibi gibi küçüklü büyüklü birçok petshoptan alışveriş yaptık. Bugün aldığımız bu ürünlerin bir kısmını buraya da getirdik, masanın üstündeki ilaçlar kedi ve köpeklerde iç ve dış parazit kontrolünde kullanılan, sadece veteriner hekim kontrolünde kullanılabilen veteriner tıbbi ürünleri yani ilaçlar ve biz bunları yasa dışı olarak satılan petshoplardan satın aldık. Aldıktan sonra Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne şikayetçi olduk, denetimleri yapıldı ve 73 bin lira ile 146 bin lira arasında değişen miktarlarda cezalar kesildi. Bizim şikayetçi olduğumuz petshoplarla birlikte yapılan denetimlerde 1 milyon 335 bin 41 lira idari para cezası kesildiğini Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi sitesinde yayınlandı. Bursa’daki bu durum aslında tüm Türkiye’de aynı. Asıl amacımız petshoplara bu ilaçları kimin verdiğini bulabilmek. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrılarımızı yineliyoruz. Bakanlık’ta daha fazla sayıda Veteriner Hekim istihdam edilmeli çünkü devletin asli görevi denetimdir, şu anda çok iyi biliyoruz ki meslektaşlarımız yetişemedikleri için görevlerini yapamıyorlar.

Sürdürülebilir sistem çağrısı

Son zamanlarda Türkiye’de spot ilaç ve sahte ilaç piyasası oldukça hareketli, ne yazık ki Veteriner Hekimlere çok ağır para cezaları getiren, 2018 yılından beri uygulanması mümkün olmadığı ispatlanmış bir talimatla işletilen e-reçete uygulaması bu durumu daha da artırdı, hayvan sağlığı ilaçlarına bir an önce karekod sistemi getirilmeli.

Tarım ve Orman Bakanlığı hayvan sağlığı ilaçlarında serbest piyasa ekonomisinden vazgeçmeli, hayvan sağlığı ilaçları fiyatları aynı Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenmeli ve Sağlık Bakanlığı’nda insan ilaçlarında olduğu gibi ‘etiket fiyatından satış zorunluluğu’ getirilmeli.

Sahada uygulanmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmış e-reçete uygulaması kaldırılarak, hayvansal gıdada kalıntı bırakan ilaçların takip edilebileceği daha etkin ve kolay kullanılabilen, sürdürülebilir sistemler oluşturulmalıdır.”