(ANKARA)- Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Biz bugün yaşadığımız toprağı, Atatürk'e borçluyuz. Dolayısıyla buradan Atatürk'e karşı bir düşmanlık üretmeniz anlamsız" dedi.

Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatroları tanıtım toplantısı gerçekleştirildi  Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatroları tanıtım toplantısı gerçekleştirildi 

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun Youtube kanalı 12 Punto’ya konuk oldu. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, şunları kaydetti:

“Teğmenlerin bu sloganın normalde bir Türk vatandaşını mutlu etmesi lazım. Çünkü onun bunun askeri olacağına, başkalarına hizmet edeceğine Mustafa Kemal'in askeri olmak bu topraklarda olunabilecek en kıymetli pozisyon. Sayın Cumhurbaşkanı'mız o teğmenlerin videoları yayınlandıktan sonraki gün, ‘Biz askeri okullarda, kışlalarda cami yaptık, şu kadar daha yapıyoruz’ şeklinde tweet attı. Ben de bu söze karşı, ‘Niye camiyi milletin gözüne sokmaya çalışıyorsun. Camiyle Mustafa Kemal'in etrafında olan, peşinde giden insanların bir problemi olduğunu mu düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan yanılıyorsun, çünkü ben hem Mustafa Kemal'in askeriyim hem o caminin cemaatiyim’ dedim. Neden böyle düşünüyorum onu da söyleyeyim. Biz bugün yaşadığımız toprağı, bu vatanı hani çok klasik bir söylemdir belki ama adımız Hans değilse Jony değilse Ahmet, Mehmet, Tuncay, Hasan, Hüseyin ise bunu Atatürk'e borçluyuz. Dolayısıyla buradan Atatürk'e karşı bir düşmanlık üretmeniz anlamsız.

''Atatürk’ü din karşıtı gibi gösterenler İngiliz, Yunan istihbaratıyla bağlantılı”

Atatürk din karşıtı bir insanmış gibi bir propaganda almış başını yürütülüyor. Bunun propagandistlerine baktığınız zaman tamamının bir şekilde İngilizlerle, bir şekilde Yunan istihbaratıyla şurasıyla burasıyla bir bağlantısı olduğunu görüyorsunuz. Atatürk aslında Çanakkale cephesinde bütün sömürülen coğrafyalara, bütün hükmedilen insanlara, ‘Sizin neredeyse tanrı olarak gördüğünüz İngilizler yenilebilir’ mesajını verdi. Bütün dünyada Atatürk bunu yaptıktan sonra İngiliz sömürgeciliği sekteye uğramaya başlıyor.

''Atatürk tüm hizmetini Müslüman Türk Milleti için yaptı''

Şimdi bu sömürgeciliği fiziki olarak gerçekleştiremeyen iradeler, Türkiye'de bir anlam karmaşası oluşturmaya başlıyorlar ve Atatürk üzerinden bu iftiralara girmeye başlıyorlar. Halbuki Atatürk'ün Müslümanlığı şu anda en benim diyen Müslümana nal toplatır, bu kadar iddialı söylüyorum. Bir insan düşünün; bir milli mücadele başlatıyor kim için, Türk milleti için. Kim bu Türk milleti, Müslüman bir millet. Bu milli mücadeleyi yapıyor, kazanıyor, Cumhuriyet ilan ediyor. Cumhur kim, müslümanlar. Anadolu'ya bakıyor, dönüyor diyor ki, ‘Burada gayrimüslimler var, bunları biz Anadolu'dan yollayalım ve yerlerine Balkanlardaki Müslümanları getirelim. Kimi getiriyor, Müslümanları... Lozan'da Atatürk'e İsmet İnönü üzerinden yükleniyorlar, ‘Azınlıklara hak vereceksin’ diyorlar. Azınlık kavramını orada bize bizim Kürt vatandaşlarımız üzerinden kurgulamışlar. Buna karşılık Atatürk, ‘Kürtler azınlık değildir, bu milletin asli unsurudur, buradaki azınlıklar gayrimüslim unsurlardır’ diyor.

''Din tüccarları karşımıza Müslüman olarak çıkıyor''

Şimdi bu adam bunların gözünde dinsiz oluyor, din karşıtı oluyor ama bütün milletin birliğini bozan, bütün milletin inanç yapısını bozan - yani öyle bir Müslümanlık da ortaya konuyor ki Müslümanlıkla uzaktan yakından alakası yok - bunu Müslümanlıkmış gibi insanlara pazarlayan din tüccarları da Müslüman olarak karşımıza çıkıyor. Bu olacak iş değil. 

Atatürk aidiyetleri yüksek bir insan ama bununla birlikte toplumu bir şekilde bölmek istiyorlar. Ne elde edecekler? Toplumun Atatürk'le aidiyetini kopardıkları zaman şunu biliyor bu unsurlar; bu toplumun Atatürk'le bağını kopardığın zaman milletiyle, vatanıyla, devletiyle olan aidiyetleri kopacak. Aidiyetler koptuğunda bu ülke tabiri caizse 'ham yapılmaya' müsait bir ülke haline gelecek.  

''Asıl hedef bu devlet''

Burada hedef Atatürk'le birlikte nedir? Hedef Atatürk'le birlikte devletin kurumsal yapısıdır, Atatürk'le birlikte Türk Silahlı Kuvvetleridir, Atatürk'le birlikte Misak-ı Milli sınırlarıdır, Atatürk'le birlikte Türk tarihinin kendisidir. Hedef sadece bir Atatürk değil yani adam Atatürk'ü itibarsızlaştırmaya,

''Atatürk’ü kimler neden sevmez?''

Şimdi Atatürk’ü seven 'bizi kurtardı' diye sever. Sevmeyen niye sevmez? 'Bu nereden çıktı Samsun'a, niye bizim başımıza iş açtı' diye. Türkiye çok verimli topraklara sahip bir Anadolu coğrafyasının üzerine kurulmuş, çok nadide bir ülke. Bu ülkedeki madenin, bu ülkedeki tarımın, bu ülkedeki suyun, bu ülkedeki havanın dünyada neredeyse muadili yok. Böyle bir toprağı sömürmek isteyen irade Atatürk'ü sevemez. "

 

Kaynak: anka