Politika

Bakan Soylu'dan Kılıçdaroğlu’na: Biz senin nereye çöktüğünü biliyoruz

'3600 EK GÖSTERGE BİZİM TAAHHÜDÜMÜZDÜR' Bakan Soylu, 3600 ek göstergesi ile ilgili yaptığı açıklamada "Bugün yine Sayın Kılıçdaroğlu birtakım ifadeler kullanmış. Polisimizin 3600 meselesi üzerinden güya eleştiri yapacak. Doğrudur, 3600 ek gösterge bizim taahhüdümüzdür. Taahhüdümüzün de sonuna kadar arkasındayız ve gerçekleştireceğiz. Bundan herhangi bir şekilde sarf-ı nazar etmemiz elbette ki mümkün değildir. Bu sözümüzü yerine getirmek için de Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla arkadaşlarımız çalışıyorlar. Ancak; lafa buradan girip, son yıllardaki başarılarıyla huzurumuzu, güvenimiz en üst düzeye çıkaran Türk polis teşkilatını siyasetin içine çekmek, onu siyasetin bir aracı gibi göstermek, Kılıçdaroğlu’na da yakışmamıştır. Doğru bir yaklaşım değildir. Yıllarca bu tahrikleri orduya yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetlerine, kahraman ordumuza. Artık bu alışkanlıkları bıraksınlar. Fitne siyasetini bıraksınlar. Bunun üzerinden de yine İstanbul’daki eski İnönü Stadyumu'ndaki saldırıdan dolayı PKK’nın katliamında şehit olan polislerimiz oradaki diğer şehitlerimizle alakalı da çok abest bir cümle kullandı. Beni de itham ederek, ‘Bu paranın üzerine çöktüler’ dedi. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim çok nazik yerimizdir burası. Şehit aileleri, gazilerimiz, gazi ailelerimiz için biz her şeyimizi feda etmeye hazırız. Onların evlatları ve kendileri bu ülke için her şeyi feda ettiler. Bunu böyle ucuz bir siyaset malzemesi haline getirmenin, edepten yoksunluk olduğunu düşünüyorum. İki Sayın Kılıçdaroğlu, biz dünyanın da, öteki dünyanın da hesabını yaparız. Allah’a hamdolsun. Şehitlerimizin, şehitlerin bize emaneti olan şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve gazi ailelerimizin her zaman emrine amadeyiz. Ne ihtiyaçları varsa da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sadece bu meselede görevli olan ben ve benim arkadaşlar değil, tüm devlet emrine amadedir."diye konuştu. KILIÇDAROĞLU’NA SERT ÇIKTI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdüren Bakan Soylu şunları söyledi: "Biz bir yere çökmüş değiliz. Ama biz senin nereye çöktüğünü biliyoruz. Sen FETÖ’nün kasetiyle bir partiye çöktün ve hala devam ediyorsun. Bunlar yanlış işlerdir. Bu alanlara girmek doğru bir yaklaşım değil, ucuz siyaset manevralarıdır. Kahraman polisimize, 'katil polis' diyenlerle iş birliği tutan ben değilim. Sen ve senin arkadaşların. Polis devleti deyip, polisimizi tahkir etmeye çalışan da ta senin zihniyetinin anlayışıdır. Bizim anlayışlımız değildir. Demişim ki ‘Polisimiz kendi görevini para için yapmaz.’ Çünkü polis şerefli bir meslektir. Karakterli, vatansever bir meslektir. Hiçbir anne baba oğlunun kaç para maaş aldığına bakmaz. Onun giydiği üniformanın namusuna, şerefine ve onuruna bakar. Herkesle konuşurken de oğlunun polis olduğunu o büyük onuruyla ve gururuyla konuşur. Sizin mahallede bunlar anlaşılmaz. Ne demek istediğimi sizin mahalle anlayamaz. Sayın Kılıçdaroğlu, senin konuştuğun adamlar da anlayamaz. Burada özellikle ifade etmek isterim ki, bu konuların her birinde, her birimizin özellikle yorumlanmasında, değerlendirmesinde çok dikkatli olması gerekir. Bu tip değerlendirmelerin yapılması toplum nezdinde, millet nezdinde yapılırken sorumlulukla yapılması gerekir. Bu düşüncenin içerisindeyim. Doğru Türk polisi PKK’yı sevmez, DHKP-C’yi sevmez, uyuşturucu tacirlerini sevmez. Çünkü yıllarca bu yapılarla mücadele etmiştir, şehitler vermiştir. Dolayısıyla PKK ve PYD’nin siyasi sözcüsü olan yapıları meşrulaştıranları da, meşrulaştırmaya çalışanları da DHKP-C’lileri hapishanede bir kahraman gibi ziyaret edenleri de sevmez. Eylemlerinde ‘katil polis’ diye slogan atanları alkışlayanı da Türk polisi sevmez. Polisin hakkını savunacaksa, önce onun sevmediklerinden kendini sıyırsın, oradan bağımsızlığını kazansın, ondan sonra da söyleyebileceği sözü varsa söylesin. Hem bu yapılarla dirsek temasında olacaksın, hem PKK’nın siyasi koluna ‘meşrudur’ diyerek arka çıkacaksın, hem de dönüp bu alanı istismar etmeye çalışacaksın. Tekrar söylüyorum. Bu meslekler şeref, haysiyet ve vatanseverlik mesleğidir ve bu konuda elbette ki hep birlikte bu anlayışı istismar etmek isteyenlere karşı da bu alanın istismar edilmemesini hatırlatmak bizim en temel sorumluluğumuzdur.”