Bakan Gül: Özgürlükçü bir anayasa yapma imkanı vardır
'İYİ HUKUKÇU OLMANIN YOLU TEORİDEN GEÇER'
Bakan Gül, hukukun kanunla eşdeğer bir durum olmadığını söyleyerek, iyi bir hukukçu olmanın yolunun hukukun teorisine vakıf olmaktan geçeceğini anlattı. Gül, "Kanun başka hukuk başkadır. 'Hukuk devleti' derken 'kanun devleti' demediğimizi, insan haklarına dayanan hukukun evrensel standardını koruyan geliştiren devleti kastettiğimiz açıktır. Esas itibarıyla bir hukukçunun mesleki kalitesi de kanunu uygulama kabiliyetine göre ölçülmemelidir. Kanunları bizatihi uygulamak hukukun hayata geçmesinde en önemli araçtır; ama bir hukukçu kimliğinin inşası bundan çok daha fazlasını gerektirmektedir. İyi ve kaliteli bir hukukçu olmanın yolu hukuk tarihi, hukuk sosyolojisi, hukuk felsefesi, hukuk mantığı kısaca hukukun teorisine vakıf olmaktan geçmektedir. Dolayısıyla hukukçu kimliği olaylara ve olgulara bir bütüncül yaklaşımla bakmayı teoriyle, pratiği ortaya koymayı gerektirmektedir" diye konuştu.
'ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ANAYASA YAPMA İMKANI VARDIR'
Bakan Gül, hukuk tarihinin ise hukukun dinamizmini öğrettiğini, değişim süreçlerini, uygulamaların sonuçlarını göstererek hukukun inşasında en önemli verileri ortaya koyduğunu söyleyerek, "Ülkemizde Kanun-i Esasinin 1876 gibi çok da geç olmayan bir tarihte ortaya çıktığını görüyoruz. Keza, 1921 Anayasasının 100'üncü yılındayız. Bakıldığında azımsanmayacak bir birikim ortadadır. Bu birikimi alarak da sivil, demokratik, özgürlükçü bir anayasa yapma imkanı vardır. Dolayısıyla hukuk tarihi bu yönüyle de hem birikimlerle hem geçmişle geleceğe yürüme adına bir öz güven hukuk inşası anlamında da bir birikim imkanı sağlamaktadır" ifadelerini kullandı.
Programa, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı.
Bunlar da ilginizi çekebilir