Bahçeli: Diyanet İşleri Başkanına desteğimiz tamdır
'DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA DESTEĞİMİZ TAM'
Günlerdir gazete köşelerinde, manşetlerde, haber ve tartışma programlarında felaket tellallığı ve provokasyon yapıldığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Diyanet İşleri Başkanının duasına tahammül edemeyenler öyle bir noktaya gelmişlerdir ki, Atatürk'e ve laikliğe savaş açıldığını iddia edecek kadar izan ve insaflarını kaybetmişlerdir. Yapılan duayı karalamak maksadıyla, 'Şeriat çığlığı, anayasal suç, Taliban’la aynı şey isteniyor' şeklinde tevil edenler faşist ve despotik siyasi angajmanlarının kölesi haline gelmişlerdir. Milli ve manevi değerlerimizle bağları koparan, kurulmuş köprüleri bütünüyle havaya uçuran bu bedhahların İslam dinine alerjileri tedavisi imkansız klinik vaka düzeyindedir. Müslüman bir ülkede, temeli atılan veya yeni yapılan bir binanın duayla değil de başka türlü hangi yolla açılacağını sözde laiklik bekçisi rolüne bürünen kalpazanların açıklamalarında ayrıca yarar görülmektedir. Bu niyet ve zihniyet failleri, aynı şekilde laikliğin de karşısında hizalanan, laikliği asıl manasından soyutlayan inanç ve irade muhalifleridir. Deizmin, ateizmin ve agnostisizmin pençesine düşenlerin, bir başka anlatımla kalbi katılaşıp vicdanı buz tutanların dua ve niyazlarımızdan rahatsızlık duymaları, bir kaşık suda fırtına koparmaları inancımızın iffetinden hiçbir şey kaybettirmeyecektir. İçi boş demokratikleşme ve özgürleşme çağrısı yapanların alenen 'ateistleşme' güzergahına kaymaları ileri düzeyde bir tehdittir. Onlar dayatıyor ya da istiyor diye Müslüman Türk milleti hak yolundan, hidayet çizgisinden asla dönmeyecektir. Merhum Cemil Meriç'in ifadesiyle, 'Bizim aydınımız din düşmanı değil, İslam düşmanıdır.' Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş doğru bir iş yapmıştır. Ve desteğimiz tamdır. Onun hedef alınması bir bakıma din ve vicdan hürriyetini hedef almaktır."
'KİMSE DUALARIMIZA KULP TAKMAYA HEVES ETMEMELİ'
Ayrıca laikliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel harcı ve kilit taşı olduğuna dikkat çeken Bahçeli, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bunun üzerinden sanal korkular üretmek, toplumsal ve siyasal kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışmak Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisidir. Dua şifadır, dua huzurdur, dua gönül enginliğidir, dua berekettir, dua Allah'a yaklaşmak ve yakınlaşmaktır. Duadan korkan manevi değer kaçkınlarının bile hayatlarının son etaplarında duaya ihtiyaçları vardır, bununla birlikte mezarlıklara ve musalla taşlarına bakmaları ibret almaları için yeterlidir. Barzani lobisine dönüşen, PKK'nın arabuluculuğuna soyunan CHP'nin, girdiği zillet tünelinin tesirinden bir nebze de olsa uzaklaşıp milli ve manevi değerlerimize saygı duyması samimi tavsiyemizdir. Müslüman mahallesinde misyonerlik yapmaya, koynunda haç taşıyıp dualarımıza kulp takmaya hiç kimse heves etmemelidir. Ne inancımıza ne imanımıza ne duamıza ne de dinimize ve milletimize asla kötü söz söyletmeme irademizi sonuna kadar koruyacağımızı muhataplarının ve müzmin münafıkların bilmeleri kendi hayırlarınadır. Diyanet İşleri Başkanı üzerinden Cumhur İttifakı'nın duruşunu, Türkiye'nin milli ve manevi dengesini sarsmayı planlayanlar elbette başaramayacaklar, kazdıkları kör kuyuya düşmekten de kurtulamayacaklardır."
Bunlar da ilginizi çekebilir