(ANKARA) - CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, ayçiçeği ve şeker pancarı üreticisinin sorunlarını dinledi. Genç, gıdayı, toprağı ve geleceği korumak için ses yükseltmenin zamanı olduğunu belirterek, “Çiftçimiz üretimden vazgeçerse yarın sofralarımıza koyacak ekmeği bile bulamayacağız. Türkiye gibi verimli topraklara sahip bir ülkenin, gıda güvenliğini sağlayamaması kabul edilemez” dedi.
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Kocasinan ilçesi Mahzemin Mahallesi’nde muhtarlar ve üreticilerle buluştu. Şeker pancarı ve ayçiçeği üreticilerinin sorunlarını dinleyen Genç’in konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle:
“Çiftçinin kazancı reel olarak eridi, emeği değersizleştirildi”
“İktidarın tarım politikaları, her geçen yıl daha fazla çiftçimizi borç batağına sürüklüyor ve üretimden uzaklaştırıyor. Şeker pancarı ve ayçiçeği üreticilerimiz, her yıl açıklanan taban fiyatlarla ayakta kalmaya çalışırken, artan maliyetlerin altında eziliyor. Bugün geldiğimiz noktada, milletimizin asırlık tarım sektörü, yanlış politikaların kurbanı olmuş durumda. Bu toprakların bereketiyle büyüyen, çocuklarını bu emekle okutan çiftçilerimiz, bugün iktidarın yanlış politikaları yüzünden ekmek teknelerinden mahrum bırakılmakta. 2018 yılında tonu 235 TL olan şeker pancarı taban fiyatı, 2023 yılına geldiğimizde tonu bin 855 TL olarak açıklandı. Ancak, bu artışlar sadece kağıt üzerinde kalıyor. Çiftçilerimizin alın terini, emeğini karşılamak bir yana, onların kayıplarını telafi etmekten çok ama çok uzak. Çünkü aynı dönemde üretim maliyetleri katbekat artarken, çiftçinin kazancı reel olarak eridi, emeği değersizleştirildi. Şeker pancarı üreticilerimiz, alım fiyatının bu yıl ton başına 2 bin 500 lira olmasını bekliyor.
“Çiftçiler, ayçiçeğini ekmekten çekinir hale gelmişse durup düşünmek gerekir”
Döviz kurundaki dalgalanmalar, gübre, ilaç, mazot ve enerji fiyatlarındaki astronomik artışlar, çiftçilerimizin üretim maliyetlerini insafsızca artırdı. 2018’de kazandığı parayla en az 10 çeyrek altın alabilen bir çiftçi, bugün aynı emekle değil altın almak, ürettiği mahsulü satamıyor. Bu tablo, iktidarın çiftçiyi nasıl göz ardı ettiğinin ve onların emeğini nasıl hiçe saydığının en somut göstergesi. Ayçiçeği üreticilerimiz de şeker pancarı üreticilerinden farklı bir kaderi paylaşmıyor. Bu vatanın yiğit çiftçileri, ayçiçeği gibi stratejik bir ürünü ekmekten çekinir hale gelmişse, burada durup düşünmek gerekir. Kayseri, Türkiye’nin kabak çekirdeği ihtiyacının yüzde 40’a, ay çekirdeği ihtiyacının ise yüzde 12’ye yakınını karşılamasına rağmen; Kayserili üreticiler havza bazlı destekten yararlanamıyor. Ürünleri çerezlik ve nadas olarak kabul edildiği için gübre ve mazot desteği alamayan çiftçilerimiz acilen kapsamlı bir politika ve destek bekliyor.
“Çiftçinin ürünü ekmekten vazgeçmesi, gıda güvenliğimizi tehlikeye atmakta, milli bağımsızlığımızı sarsmakta”
Bu durum, sadece çiftçimizi değil, tüm milletimizi tehdit ediyor. Ayçiçeği, ülkemizin yağ üretiminde kritik bir öneme sahipken, çiftçinin bu ürünü ekmekten vazgeçmesi, gıda güvenliğimizi tehlikeye atmakta, milli bağımsızlığımızı sarsmaktadır. Bugün, ülkenin dört bir yanında çiftçilerimiz, bu yetersiz fiyatlara tepki olarak seslerini duyurmak için eylemler düzenliyorlar. Ancak, iktidar bu çığlığı duymamakta ısrar ediyor. Çiftçimizin bu haklı tepkisini görmezden gelen, tarımda sürdürülebilirliği sağlayamayan bu yönetim anlayışı, ülkemizi tarımda dışa bağımlı hale getiriyor. Biz bu topraklarda bağımsızlık mücadelesi verirken, gıdada dışa bağımlı hale gelmek hangi akla hizmettir?
“Çiftçimiz üretimden vazgeçerse, yarın sofralarımıza koyacak ekmeği bile bulamayacağız”
Bu durum sürdürülebilir değil. Çiftçimiz üretimden vazgeçerse, yarın sofralarımıza koyacak ekmeği bile bulamayacağız. Türkiye gibi verimli topraklara sahip bir ülkenin, gıda güvenliğini sağlayamaması kabul edilemez. İktidar, çiftçimizi yalnız bırakmaktan vazgeçmeli, tarım politikalarını yeniden gözden geçirerek, üreticinin emeğini gerçek değerinde karşılayacak adımları bir an önce atmalıdır. Şeker pancarı ve ayçiçeği taban fiyatları acilen yenilenmeli ve çiftçimizin zarar etmeden üretim yapabileceği bir seviyeye yükseltilmelidir.
“Gıdamızı, toprağımızı ve geleceğimizi korumak için, hep birlikte ses yükseltmenin zamanı”
Bununla birlikte, çiftçilerin desteklenmesi sadece taban fiyatlarla sınırlı kalmamalıdır. Gübre, mazot, ilaç gibi temel girdilerde devlet desteği artırılmalı, çiftçinin sırtındaki maliyet yükü hafifletilmelidir. Tarımda verimliliği artıracak modern tekniklerin yaygınlaştırılması, çiftçilerin bu konuda eğitilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, tarımda kendi kendine yeten bir ülke olma vasfımızı tamamen yitireceğiz. Bugün şeker pancarı ve ayçiçeği üreticilerimizin yaşadığı bu kriz, aslında ülkemizin tarım sektörünün genel bir fotoğrafıdır. Bu fotoğrafı değiştirmek, ancak ve ancak, çiftçimizin emeğine ve üretimine gerçek değerini veren politikalarla mümkün olacaktır. Bu mücadele, yalnızca çiftçimizin mücadelesi değil, milli bağımsızlık mücadelesidir. Gıdamızı, toprağımızı ve geleceğimizi korumak için, hep birlikte ses yükseltmenin zamanıdır. Çiftçimizin sesi olmaya, onların haklarını savunmaya devam edeceğiz.”
Üreticiler ile bir araya gelen CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, “Bu ülkenin kurtuluşu tarımdan geçiyor. Milli savunmanın temeli gıda güvenliğinden geçer. İki sene önce Ukrayna-Rusya savaşı patlak verdiğinde ‘Gemiler yola çıktı, çıkamadı, ekmek çıkmayacak, un olmayacak’ onun endişesini yaşadık” dedi.
Genç’in dinlediği Kayserili üretici ise “Mazota zam geliyor. Hepsine aynı oranda koy, eyvallah. Biz fazla bir şey istemiyoruz. Sen ne kadar koyuyorsan bizimkine de o kadar koy. Çiftçi enflasyon karşısında eriyor. Eriyoruz, bitiyoruz” diye konuştu.