Yurt

Antalya'da hayvanseverlerden katliamlara protesto: "Yıllardır birlikte yaşadığımız komşularımızı kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz"

Antalya Vegan Platformu ve Attolos Pati Gönüllüleri, sokak hayvanlarıyla ilgili yeni yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yaşanan hayvan katliamlarını protesto etti. Hayvanseverler, "Katliamlarınız, işkenceleriniz gizli kalır sanmayın. Bakın biz buradayız. Sokakta yaşayan dostlarımızın yanında, sizlerin karşısındayız. Ve bilin ki dünden daha kalabalığız, daha kararlıyız. Yıllardır birlikte yaşadığımız komşularımızı, mahalle sakinlerimizi sizin toplama kamplarınıza, kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.

FATOŞ SUNAR

(ANTALYA)- Antalya Vegan Platformu ve Attolos Pati Gönüllüleri, sokak hayvanlarıyla ilgili yeni yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yaşanan hayvan katliamlarını protesto etti. Hayvanseverler, "Katliamlarınız, işkenceleriniz gizli kalır sanmayın. Bakın biz buradayız. Sokakta yaşayan dostlarımızın yanında, sizlerin karşısındayız. Ve bilin ki dünden daha kalabalığız, daha kararlıyız. Yıllardır birlikte yaşadığımız komşularımızı, mahalle sakinlerimizi sizin toplama kamplarınıza, kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz" açıklamasını yaptı.

Antalya Vegan Platformu ve Attolos Pati Gönüllüleri, sokak hayvanlarıyla ilgili yasanın ardından yaşanan hayvan katliamlarını protesto etti. Burada yapılan açıklamada, Niğde, Altındağ, Silivri ve Salihli’de yaşanan katliamların hatırlatılarak şunlar kaydedildi:

"AKP ve MHP’nin kapalı kapılar ardında ve halkın ezici çoğunluğunun itirazına rağmen apar topar Meclis’ten geçirdiği katliam yasası tam 1 hafta önce bugün yürürlüğe girdi. Bu iki haftada Niğde’de, Ankara Altındağ’da köpekler toplu hâlde katledildi. Silivri’de anne köpek yavrularıyla birlikte zehirlendi. Manisa Salihli'de bir adam yavru kedileri sopayla vurarak öldürdü. Bugün İstanbul Bahçeşehir'de bir belediye çalışanı yavru bir köpeği iğne atarak öldürdü. Katliam yasasının öngördüğü vahşetin, katliamın boyutu zaman geçtikçe gün yüzüne çıkıyor. Niğde, Altındağ, Silivri, Salihli ve  İstanbul'da kamuoyuna yansıyan görüntüler, buzdağının sadece görünen yüzünü oluşturuyor. Ayakları bağlanmış, parçalanmış, kafalarına poşetler geçirilerek öldürülmüş ve ölüm çukurlarına atılmış hayvanların görüntüsü, bu yasayla amaçladıklarının sadece küçük bir provası.

"Yasal olan her şey meşru değildir" 

İlk günden beri söylediklerimizi, bir adım geri atmadan tekrar haykırıyoruz: Yarattığınız korku, düşmanlık ve nefret ortamında bile halkın yüzde 85’i katliam yasanızı reddediyor. Aldığınız talimatlarla istediğiniz kadar evcilik oynayın, el kaldırıp indirerek hayvanların katlini oylayın, yasa diye sokaktaki hayvanlara reva gördüğünüz, bizlere dayattığınız bu vahşetin hiçbir meşruluğu yok. Yasal olan her şey meşru değildir. Size bu ölüm ve katliam yasasını uygulatmayacağız. Bu yasayı eninde sonunda, ya şimdi ya da yarın geri çekmek zorunda kalacaksınız. Katliamlarınız, işkenceleriniz gizli kalır sanmayın. Bakın biz buradayız. Sokakta yaşayan dostlarımızın yanında, sizlerin karşısındayız. Ve bilin ki dünden daha kalabalığız, daha kararlıyız. Yıllardır birlikte yaşadığımız komşularımızı, mahalle sakinlerimizi sizin toplama kamplarınıza, kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz. Adına ne derseniz deyin halk katliam peşinde olduğunuzu biliyor. İşkence edip ölüme terk ettiğiniz, boğduğunuz, parçaladığınız, canlı canlı gömdüğünüz hayvanların haberini alan halk evinde oturup olanı biteni seyreder sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Kanlı ellerinizin gölgesinin düştüğü her bir hayvanın yanında yaşam hakkını savunan halkı, direnişi, dayanışmayı bulacaksınız. Her teşebbüsünüzde büyüyen öfkemizi ensenizde hissedeceksiniz. Sizin öldürmeyi, nefreti, şiddeti, katliamı sevdiğinizi biliyoruz ama halkın öfkesi buna izin vermeyecek, göreceksiniz."