Gündem

65'inci Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri açılış törenine ABB Başkanı Yavaş ve Afyonkarahisar Belediye Başkanı Köksal da katıldı

Bu yıl 65'incisi düzenlenen Nasreddin Hoca Şenlikleri'nin açılış törenine Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da katıldı. Vatandaşların büyük ilgisini toplayan tören ve geleneksel motiflerin yer aldığı  şenlik programında, güldürü ve eğlence ağırlıktaydı...

HABER: ZEYNEP BOZUKLU / KAMERA: CEMAL BERK AYTEKİN

(KONYA) - Bu yıl 65'incisi düzenlenen Nasreddin Hoca Şenlikleri'nin açılış törenine Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da katıldı. Vatandaşların büyük ilgisini toplayan tören ve geleneksel motiflerin yer aldığı  şenlik programında, güldürü ve eğlence ağırlıktaydı...

Mizah kenti Akşehir'de düzenlenen Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri'ne katılan ABB Başkanı Mansur Yavaş, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay; Akşehir Belediye Başkanı Ahmet Nuri Köksal'a eşlik etti. 5 Temmuz Cuma gününden 10 Temmuz Çarşamba gününe kadar eğlenceli ve dolu dolu etkinlikleri vatandaşla buluşturacak şenliğin açılış töreni yapıldı. Açılış töreninde; Mansur Yavaş, Burcu Köksal, Nuri Köksal, İlker Ayrık ve  Uğur İbrahim Altay’ın konuşmalarının ardından Altın Eşek Ödül Töreni yapıldı. Törende; Müjdat Gezen, Erdoğan Özbakır ve Oleksiy Kustovsky ödül aldı. Birbirinden farklı, her yaştan insana hitap eden etkinliklerin olduğu şenliğin açılış töreninde konuşan Nuri Köksal, şunları söyledi:

“Türkiye'nin en eski kültür-sanat şenliklerinden olan Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleri, 65 yıllık geçmişine bakıldığında Akşehir Belediyesi'nin önderliğinde Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği’nin katkılarıyla ama çok önemli ölçüde Akşehir halkının sahiplenmesiyle, sivil bir imeceyle bugüne kadar gelmiştir. Nitekim zaten adını aldığı Nasreddin Hoca'nın 800 yıldan bu yana hala manevi varlığını sürdürmesi de gücünü ve kaynağını tamamen Türk halkından almasıdır.  Akşehirliler, bugün de yaptıkları gibi 65 yıldır hocayı her türlü sıkıntılarında, her türlü baskıda, her türlü zorlukta canlandırarak, onu yaşatarak, onun mizahıyla yaşama karşı duruş sergilemişlerdir ki mizah dünyanın en güçlü silahıdır. Ve gülmek gerçekten de devrimci bir eylemdir ve bu eylemin götüremeyeceği hiçbir sistem, düzen de yoktur. O nedenle gülmek bir anlamda yaratılmışların en şereflisi, insana da mahsus bir eylemdir.”

"Dedelerimizin, atalarımızın izinde hep birlikte yürüyeceğiz"

Burcu Köksal ise şöyle konuştu:

“Zafer haftası bizim için çok önemli. Afyonkarahisar, Cumhuriyet'in kazanıldığı topraklardır. Yedi düvele meydan okunmuş topraklardır. Biz zaferin başkenti diyoruz Afyonkarahisar'a. Ve bu yıl 30 Ağustos'u, zafer haftasını şanına yaraşır bir şekilde, güzel bir şekilde kutlamak istiyoruz. Buradan, başta başkentimiz, göz bebeğimiz Mansur Başkanı ve bütün belediye başkanlarımızı, herkesi zafer haftasında Afyonkarahisar'a bekliyoruz. Ayrıca 24 Ağustos'ta burada düzenlenecek olan kutlamaya, organizasyona, o coşkuya da Afyonkarahisar olarak ortak olacağız. Kurtuluş ateşini, Akşehir'den başlatıp aynı atalarımızın, dedelerimizin yedi düvele meydan okuduğu gibi Kurtuluş Savaşı'nı kazandığı Afyonkarahisar'da, Kocatepe'de devam ettirip en son İzmir'de bu finali yapacağız. Geçmişte de böyle yapmıştık. Dedelerimizin, atalarımızın izinde hep birlikte yürüyeceğiz. Cumhuriyet’in kazanıldığı topraklarda birlikte omuz omuza büyük bir coşkuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde bu coşkuyu kutlayacağız.”

"Nasreddin Hocamızın vermiş olduğu öğütlere sıkı sıkıya sarılıyoruz"

İbrahim Uğur Altay ise şunları dile getirdi:

“Medeniyetimizin en münevver şahsiyetlerinden olan, bugün yüzümüzü tebessüm ettiren, Nasreddin Hoca’mızı anmak için bir aradayız. Nasreddin Hoca’nın zekası ve ince mizah anlayışı sadece Anadolu'da değil tüm dünyada insanlara ders veren bir bilgelik kaynağıdır. Onun hikayeleri nesilden nesile aktarılan, güldürürken düşündüren en kıymetli hazinelerdir. Bizler sadece gülmece ve nüktedanlıkla değil, bilge sözleriyle öne çıkan hocamızı kendimize ilham alıyor ve şehrimizi yönetirken Nasreddin Hocamızın vermiş olduğu öğütlere sıkı sıkıya sarılıyoruz. Bugün yine hep birlikte güzel bir programla Nasreddin Hoca’mızı anıyoruz.

"Türklüğümüzü ve devletimizi hep yaşatacağız"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Türkiye-Avusturya maçında “bozkurt” hareketi yaptığı için UEFA tarafından ceza verilen Milli Futbolcu Merih Demiral’ın yanında olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Milletler neden uzun yaşar? Milletler, geçmişini, tarihini, kültürünü, milli ve manevi değerlerini unutmadığı sürece çok uzun yaşar. Bunlar yerine göre ailedir, yerine göre elle tutulan değerlerdir, yerine göre elle tutulmayan, somut olmayan kültür mirasıdır. Kuşaktan kuşağa bunlar yayılır. Türk’ün simgesi nedir? Türk'ün kimseye ait olmayan, ta Orta Asya'dan beri getirdiği kültürün bir parçası olan simge nedeniyle bugün Avrupa'nın her yerinde bir tartışma çıktı. Halbuki Almanya'nın en ırkçı partisinin sembolü kartaldır. Almanya Cumhurbaşkanı onun önünde her türlü konuşmasını yapıyor ve hiç kimse suçlamıyor. İşte milli, manevi değerlerimizden birisi bozkurtsa, birisi Nasreddin Hoca'dır, Yunus Emre'dir. Onların öğütleridir. Onların deyişleridir. Biz bunları yaşattığımız müddetçe inşallah Orta Asya'dan Anadolu'ya taşıdığımız, İslam'la yoğurduğumuz Türklüğümüzü ve devletimizi hep yaşatacağız.”,

"Emekli maaşımızla burada gül gibi sürünürdük"

Ünlü oyuncu İlker Ayrık, Nasreddin Hoca’yı canlandırarak şunları söyledi:

 “816 yaşındayım ve 65 senedir her sene düzenli olarak bir ziyarete geliyorum. Daha sık gelmek istiyorum. Çünkü çok seviyorum burayı ama bizim de orada kurulu bir düzenimiz var. Onu kolay kolay bozamıyoruz kusura bakmayın.  Ama bugün karşınızda olduğum için gerçekten çok mutluyum. Hatta diğer tarafta müsaadenizle hanımla konuşuyoruz. Diyoruz ki; aslında kalıcı olarak dönsek mi? 86 yaşında bu dünyaya gözlerimi yumdum. Eğer ki dönseydik 40-45 yaşında emekli olurdum. Emekli maaşımızla burada gül gibi sürünürdük diye hasbihal ettik. ‘Aman hoca efendi biz kalalım burada’ dedi. Ben de ben bilmem hanım bilir dedim.

Bildiğiniz üzere bugün fıkra diye anlatılanlar benim sağ olduğumda, sağlığımda başıma gelen olaylar. Onlar benim için fıkra değil hayatımın bir parçası. En meşhur hikayelerimden bir tanesini biliyorsunuz. Arsız ve açgözlü bir komşuma ders vermek için kazan numarası yaptım. Önce bir kazan istedim ardından bir tencereyle verdim ve dedim ki ya senin kazan doğurdu. Aç gözlü olduğu için bunu sorgulamadı. Ardından bir daha ve en sonunda dedi ki ‘Ya hocam kazan hiç ölür mü?’ Ben de durur muyum? Yapıştırdım cevabı. ‘Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun’ diye. Yıllar geçti fıkra diye anlatıldı.”